Results for eski ve yeni açıklamalar translation from Turkish to English

eski usul ve yeni usul tarihler
old style and new style dates

& eski ve terkedilmiş
& stale and orphaned

o eski ve kullanışsız.
it's old and clunky.

Öğrenciler ve yeni mezunlar
for students & graduates

sonuçlar ve yeni öneriler;
results and new recommendations;

satır başı ve yeni satır
carriage return and line feed

benim evim eski ve biçimsiz.
my house is old and ugly.

genel durum ve yeni gelişmeler
general situation and new developments

tom eski ve güvenilir bir dosttur.
tom is an old and trusted friend.

İndirmeyi onayla ve yeni sürümü kur
confirm download and install new version

aldığım taksi çok eski ve küçüktü.
the taxi i took was very old and small.

gelişmeye ve yeni şeyler sunmaya yetmiyor.
we are unable to develop and offer something new.

yeni donanım bildirimleri ve yeni donanımlara erişimname
small utilities and accessories

ama şimdi, bizim bilmediğimiz şeylerin eski ve yeni fikirleri hakkında konuşacağım.
but now i'm going to discuss some new and old ideas about things we don't know yet.

eski ve kullanılmayan malzemeler çalışılan yerlerde bulundurulmamalıdır.
old and unused materials should not be kept in the working areas.

samplv1, polifonik örnekleyicilerin eski ve ilk sürümlerinden birisidir
samplv1 is an old school polyphonic sampler

burada gösterilen tekniklerin eski ve tehlikeli olduğunu söylemeliyim.
now i have to tell you that the techniques being shown here are obsolete and dangerous.

& windows tarzı (satır başı ve yeni satır)
& windows style (carriage return and line feed)

bilgisayar kullanımı, tıp literatürü arşivleri, moore kanunu, eski yöntemle dizeleme ve yeni yöntem.
pc placements, the archive of all the medical literature, moore's law, the old way of sequencing, and here's all the new stuff.

diğer sürücüler bu durumla eski ve yeni ev yağlarını karıştırıp bunu araçlarında yakıt olarak kullanarak başa çıkmaya çalışıyorlar.
other drivers cope by blending old and new household oil and using the mixture to fuel their cars.