Results for kürdan translation from Turkish to English

kürdan
toothpick

kürdan otu
ammi visnaga

bana bir kürdan ver.
give me a toothpick.

tom bir kürdan kullandı.
tom used a toothpick.

sanatçı daha önce çivi, kürdan ve şişe mantarı kullanarak dünyanın en büyük mozaiklerini yaratmıştı.
he previously created the world's largest mosaic with nails, toothpicks and bottle corks.

Örneğin, bakımcı karıncalar sabah erken hareket eder etmez... ...yuva girişinin yakınına bir demet kürdan koyarak... ...bakımcı karıncalar için biraz daha iş ürettim.
so for example, i created more work for the nest maintenance workers by putting out a pile of toothpicks near the nest entrance, early in the morning when the nest maintenance workers are first active.

fakat daha fazla bakımcılık işine ihtiyaç duyulduğunda-- örneğin bir demet kürdan koyarsam-- ...kimse bakım işine geri dönmeyecektir... yuvanın içinden bakımcı karıncalar almak zorundadırlar.
but if more nest maintenance work is needed -- for example, if i put out a bunch of toothpicks -- then nobody will ever switch back to nest maintenance, they have to get nest maintenance workers from inside the nest.

biri bana gelip alamet-i farikam olan bir şey istediğinde, evet, limon sıkacağı, tuvalet fırçası, kürdan, çok güzel klozetler ve bir diş fırçası -neden olmasın-.
when somebody comes to me and ask for what i am known, i mean, yes, lemon squeezer, toilet brush, toothpick, beautiful toilet seats, and why not -- a toothbrush?