Results for yolda şuan translation from Turkish to English

yolda
fuels

musiat değilim şuan
i am not available

Şuan kokladığınız şey üst not.
so what you’re smelling now is the top note.

Şuan istermiydin yaninda olmamı
would you like me to be next to you right now?

yusufçuklar burada şuan. Ürüyorlar.
the dragonflies are here now. they're breeding there.

ve bu kismen şuan meydana geliyor.
and partly this is already happening.

tabii, şuan bunu denemenizi tavsiye etmiyorum.
well, i don't recommend that you try to do that now.

yani ne gelirse aklıma, hepsini gördüm şuan.
i mean, everything. i saw all of them.

o zaman benim şuan giydiğim gibi bir tshirtü vardı.
he was wearing a t-shirt like the one i wear now.

onun tekrar güveneni kazanmak epey zaman aldı ama şuan gayet iyiyiz.
it took a long time to gain his trust again; however, i am on good terms with him.

arama nedeni şuan ankada kablosuz display özelliğini kullanmak istiyorumolarak çıkıyor.
search cause currently appears as i want to use wireless display feature in anka.

bu güçün şuan dunyada nasıl dağıldığını sorarsanız, üç boyutlu satranç oyunu gibi dağılır
if you ask how is power distributed in the world today, it's distributed much like a three-dimensional chess game.

bu kişi, şuan burada elimde tuttuğum... ...geçmişinde muhtemelen bir sakatlık geçirmiş.
and this individual himself, this one that i'm holding up here, actually had a bad back. he'd probably had an injury as a child.

Şuan dünyanın her tarafında brt diye isimlendirilen... ...curitiba'nın düzenini kullanıyorlar.
and now there's 83 cities all over the world that they are doing what they call the brt of curitiba.

müşterimizin tv si usb yi görüyor ancak içerisindeki dosyaları göremediğini iletiyor ise şuan mevcutta bulunan scriptin usb okumuyor:
if television of our customer recognizes usb but does not recognize the files inside, usb of available script is not read:

aslında örneğin şuan bulunduğumuz mysore şehri, male'ye daha yakın delhi'ye göre.
actually, sitting here today in mysore, we're closer to malé than we are to delhi, for example.

Öyleyse, bunu 1994'te yapsaydım, şuan walmart'ın ne durumda olacağını tahmin edebilirdim.
so if i'd have done this in 1994, i could have predicted what walmart would be now.

& yol
& path