Results for ilerlediğini translation from Turkish to Indonesian

kuzeye ilerlediğini öğrendik.
menurut konfirmasi dia melakukan perjalanan ke utara.

failin bu yöne ilerlediğini sanıyorum.
aku mengira pelakunya masih di sekitar sini.

senin de pek ilerlediğini sanmıyorum!
aku tak melihat kau lakukan sesuatu!

bunun çok hızlı ilerlediğini söylediler.
um, mereka mengatakan ini terjadi benar-benar cepat.

hızlı değil. yavaş ilerlediğini söyledi.
dia mengatakan hanya bergerak pelan.

alexander, bu kadar ilerlediğini biliyor mu?
apa alexander tahu kau menekan sejauh ini?

o sırada lanetin daha çabuk ilerlediğini hissettim.
ketika aku merasa kutukan itu menjadi lebih cepat.

bu alanların uzayda dalgalar halinde ilerlediğini keşfetti.
ia menemukan medan ini bergerak di angkasa dalam bentuk gelombang.

gümrük iki aracın beach üzerinden batıya ilerlediğini bildirdi.
ikuti 2 mobil menuju ke barat di pantai.

seçkin bir çalışan olma yolunda ilerlediğini biliyorsun değil mi?
kau tahu kalau kau dicalonkan menjadi karyawan teladan, kan?

tom piper'ın senatör olma yolunda hızla ilerlediğini biliyorum.
aku tahu kalau tom piper sedang berusaha menjadi senator.

hiç kimse kraliçenin öldüğünü bilmiyor sadece yıkımın hızla ilerlediğini biliyorlar.
tidak ada yang tahu kalau ratu sudah pergi... cuma adanya kebinasaan yang menyebar.

Öncelikle size bütün planlarımızın yolunda ve zamanında ilerlediğini söylemekten mutluluk duyuyorum.
pertama-tama, dapat kuberitahukan bahwa rencana kita berjalan lancar tepat waktu.

beyaz bir cipin adama doğru tam hızla dengesiz bir şekilde ilerlediğini gördüm.
aku melihat suv warna putih yang berjalan oleng dengan kecepatan tinggi.

gördüğünüz gibi, en iyi kağıt uçak yapmanın yolu uçağın havasız ortamda nasıl ilerlediğini gözlemlemekten ibaret.
trik jitu membuat pesawat kertas adalah mempelajari jalur penerbangan di udara dengan teliti tanpa gerakan udara.

bence cyrus'un söylemeye çalıştığı şey... biz ortaklığımızın hepimizin istediği bir yolda ilerlediğini düşünmüyoruz.
anda gelandangan saya pikir cyrus ingin mengatakan, frank, adalah bahwa kita tidak merasa bahwa usaha kita berkembang sehingga seperti yang telah disepakati

holografi, yüzbaşı mifune'un zırhlı birimi'nin Üçüncü kapı'ya ilerlediğini bildiriyor.
holografik melaporkan apu milik kapten mifune menuju gerbang 3.

sanballat, toviya, araplar, ammonlular ve aşdotlular yeruşalim surlarındaki onarımın ilerlediğini, gediklerin kapanmaya başladığını duyunca çok öfkelendiler.
ketika sanbalat, tobia dan orang-orang dari amon dan asdod serta orang-orang arab mendengar bahwa perbaikan tembok yerusalem itu makin maju dan bahwa lubang-lubang di tembok sudah mulai ditutup, mereka menjadi marah sekali

"anlamadık, çünkü fazla ilerledik hatırlayamadık, çünkü geçmişin karanlığında üşüyorduk."
"kami tak mengerti karena kami sudah teriaiu jauh... "dan tak bisa ingat... "karena kami lakukan perjalanan di malam abad pertama...