Results for duruyordu translation from Turkish to Latin

Computer translation

Trying to learn how to translate from the human translation examples.

Turkish

Latin

Info

Turkish

duruyordu

Latin

 

From: Machine Translation
Suggest a better translation
Quality:

Human contributions

From professional translators, enterprises, web pages and freely available translation repositories.

Add a translation

Turkish

Latin

Info

Turkish

yeşu meleğin önünde çok kirli giysiler içinde duruyordu.

Latin

et iesus erat indutus vestibus sordidis et stabat ante faciem angel

Last Update: 2012-05-05
Usage Frequency: 1
Quality:

Turkish

en ortasında insana benzer dört canlı yaratık duruyordu;

Latin

et ex medio eorum similitudo quattuor animalium et hic aspectus eorum similitudo hominis in ei

Last Update: 2012-05-05
Usage Frequency: 1
Quality:

Turkish

bütün yahudalılar, çoluk çocuklarıyla birlikte rabbin önünde duruyordu.

Latin

omnis vero iuda stabat coram domino cum parvulis et uxoribus et liberis sui

Last Update: 2012-05-05
Usage Frequency: 1
Quality:

Turkish

konakladıkları yerden ayrıldıklarında da rabbin bulutu gündüzün onların üzerinde duruyordu.

Latin

nubes quoque domini super eos erat per diem cum incederen

Last Update: 2012-05-05
Usage Frequency: 1
Quality:

Turkish

tam iki yıl sonra firavun bir düş gördü: nil irmağının kıyısında duruyordu.

Latin

post duos annos vidit pharao somnium putabat se stare super fluviu

Last Update: 2012-05-05
Usage Frequency: 1
Quality:

Turkish

sabah olurken İsa kıyıda duruyordu. ne var ki öğrenciler, onun İsa olduğunu anlamadılar.

Latin

mane autem iam facto stetit iesus in litore non tamen cognoverunt discipuli quia iesus es

Last Update: 2012-05-05
Usage Frequency: 1
Quality:

Turkish

İsa yine derinden hüzünlenerek mezara vardı. mezar bir mağaraydı, girişinde de bir taş duruyordu.

Latin

iesus ergo rursum fremens in semet ipso venit ad monumentum erat autem spelunca et lapis superpositus erat e

Last Update: 2012-05-05
Usage Frequency: 1
Quality:

Turkish

İsanın çarmıhının yanında ise annesi, teyzesi, klopasın karısı meryem ve mecdelli meryem duruyordu.

Latin

stabant autem iuxta crucem iesu mater eius et soror matris eius maria cleopae et maria magdalen

Last Update: 2012-05-05
Usage Frequency: 1
Quality:

Turkish

İyileştirilen adam, petrus ve yuhannayla birlikte gözleri önünde duruyordu; bunun için hiçbir karşılık veremediler.

Latin

hominem quoque videntes stantem cum eis qui curatus fuerat nihil poterant contradicer

Last Update: 2012-05-05
Usage Frequency: 1
Quality:

Turkish

ezra halkın gözü önünde kitabı açtı. halktan daha yüksek bir yerde duruyordu. kitabı açar açmaz herkes ayağa kalktı.

Latin

et aperuit ezras librum coram omni populo super universum quippe populum eminebat et cum aperuisset eum stetit omnis populu

Last Update: 2012-05-05
Usage Frequency: 1
Quality:

Turkish

tanrı adamı giderken yolda bir aslanla karşılaştı. aslan onu oracıkta öldürdü. eşekle aslan yere serilen cesedin yanında duruyordu.

Latin

qui cum abisset invenit eum leo in via et occidit et erat cadaver eius proiectum in itinere asinus autem stabat iuxta illum et leo stabat iuxta cadave

Last Update: 2012-05-05
Usage Frequency: 1
Quality:

Turkish

bütün melekler tahtın, ihtiyarların ve dört yaratığın çevresinde duruyordu. tahtın önünde yüzüstü yere kapanıp tanrıya tapınarak şöyle diyorlardı:

Latin

et omnes angeli stabant in circuitu throni et seniorum et quattuor animalium et ceciderunt in conspectu throni in facies suas et adoraverunt deu

Last Update: 2012-05-05
Usage Frequency: 1
Quality:

Turkish

Üzerinde seraflar duruyordu; her birinin altı kanadı vardı; ikisiyle yüzlerini, ikisiyle ayaklarını örtüyor, öbür ikisiyle de uçuyorlardı.

Latin

seraphin stabant super illud sex alae uni et sex alae alteri duabus velabant faciem eius et duabus velabant pedes eius et duabus volaban

Last Update: 2012-05-05
Usage Frequency: 1
Quality:

Turkish

yöreyi araştırmış olan beş adam içeri girip efodu, özel putları, oyma ve dökme putları aldılar. kâhinle silah kuşanmış altı yüz kişiyse dış kapının önünde duruyordu.

Latin

at illi qui ingressi fuerant domum iuvenis sculptile et ephod et therafin atque conflatile tollere nitebantur et sacerdos stabat ante ostium sescentis viris fortissimis haut procul expectantibu

Last Update: 2012-05-05
Usage Frequency: 1
Quality:

Turkish

ardından simun petrus geldi ve mezara girdi. orada serili duran bezleri ve İsanın başına sarılmış olan peşkiri gördü. peşkir keten bezlerle birlikte değildi, ayrı bir yerde dürülmüş duruyordu.

Latin

venit ergo simon petrus sequens eum et introivit in monumentum et videt linteamina posit

Last Update: 2012-05-05
Usage Frequency: 1
Quality:

Turkish

kızkardeşinin burnundaki halkayı, kollarındaki bilezikleri görmüştü. rebeka adamın kendisine söylediklerini de anlatınca, lavan adamın yanına gitti. adam pınarın başında, develerinin yanında duruyordu.

Latin

cumque vidisset inaures et armillas in manibus sororis suae et audisset cuncta verba referentis haec locutus est mihi homo venit ad virum qui stabat iuxta camelos et propter fontem aqua

Last Update: 2012-05-05
Usage Frequency: 1
Quality:

Turkish

davut başını kaldırıp baktı. elinde yalın bir kılıç olan rabbin meleğini gördü. melek elini yeruşalimin üzerine uzatmış, yerle gök arasında duruyordu. Çula sarınmış davutla halkın ileri gelenleri yüzüstü yere kapandılar.

Latin

levansque david oculos suos vidit angelum domini stantem inter terram et caelum et evaginatum gladium in manu eius et versum contra hierusalem et ceciderunt tam ipse quam maiores natu vestiti ciliciis et proni in terra

Last Update: 2012-05-05
Usage Frequency: 1
Quality:

Turkish

mikaya konuşmasını sürdürdü: ‹‹Öyleyse rabbin sözünü dinleyin! gördüm ki, rab tahtında oturuyor, bütün göksel varlıklar da sağında, solunda duruyordu.

Latin

at ille idcirco ait audite verbum domini vidi dominum sedentem in solio suo et omnem exercitum caeli adsistentem ei a dextris et sinistri

Last Update: 2012-05-05
Usage Frequency: 1
Quality:

Turkish

İsa, ‹‹yolda birbirinizle ne tartışıp duruyorsunuz?›› dedi. Üzgün bir halde, oldukları yerde durdular.

Latin

et ait ad illos qui sunt hii sermones quos confertis ad invicem ambulantes et estis triste

Last Update: 2012-05-05
Usage Frequency: 1
Quality:

Get a better translation with
7,781,130,807 human contributions

Users are now asking for help:



We use cookies to enhance your experience. By continuing to visit this site you agree to our use of cookies. Learn more. OK