Usted buscó: toprak her an beni kendine çekmekte (Turco - Francés)

her an onu sınayasın?
pour que tu le visites tous les matins, pour que tu l`éprouves à tous les instants?

yusuf: "beni kendine o çağırdı" dedi.
[joseph] dit: «c'est elle qui a voulu me séduire».

kuşkusuz rabbin her an gözetlemededir.
car ton seigneur demeure aux aguets.

o, her an yeni bir iş ve oluştadır.
chaque jour, il accomplit une œuvre nouvelle.

Çünkü rabbin (her an) gözetlemededir.
car ton seigneur demeure aux aguets.

o, her gün (her an) yeni bir iştedir.
chaque jour, il accomplit une œuvre nouvelle.

cehennem pusuda... her an eline düşecek avlarını gözlemektedir.
l'enfer demeure aux aguets,

İsanın yaşamı bedenimizde açıkça görülsün diye İsanın ölümünü her an bedenimizde taşıyoruz.
portant toujours avec nous dans notre corps la mort de jésus, afin que la vie de jésus soit aussi manifestée dans notre corps.

elbette rabbin gözetleme yerindedir (her an kullarının fiillerini gözetlemektedir).
car ton seigneur demeure aux aguets.

allah, ondan başka tanrı olmayan, diri, her an yaratıklarını gözetip durandır.
allah! pas de divinité à part lui, le vivant, celui qui subsiste par lui-même «al-qayyum».

göklerde ve yerde olan kimseler her şeyi o'ndan isterler; o her an kainata tasarruf etmektedir.
ceux qui sont dans les cieux et la terre l'implorent. chaque jour, il accomplit une œuvre nouvelle.

bütün yüzler eğilir diri ve her an yarattıklarını tedbir ve tasarruf eden mabuda; bir zulüm yükünü yüklenmiş olanlarsa mahrumiyet içindedir.
et les visages s'humilieront devant le vivant, celui qui subsiste par lui-même «al-qayyûm», et malheureux sera celui qui [se présentera devant lui] chargé d'une iniquité.

afet müdahale ekibi'miz (drt) doğal afet durumlarında hayat kurtarmak için her an hazırdır.
notre équipe de secours disaster response team (drt) intervient pour sauver des vies au lendemain de catastrophes naturelles.

doğal hayatımızda her an şahit olduğumuz bozulmanın kalbinde yatan da bu ilişkide gerçekten önemli olan şeylerin hesabını veremememizdir.2006 yılında lord nicolas stern iklim değişikliğinın etkilerine bir değer biçti.
le manque de considération pour ce qui est important dans cette relation constitue la base de la dégradation de la nature dont nous sommes témoins. en 2006, nicolas stern a évalué les impacts du changement climatique.

allah, o'ndan başka tanrı olmayan, kendisini uyuklama ve uyku tutmayan, diri, her an yaratıklarını gözetip durandır.
allah! point de divinité à part lui, le vivant, celui qui subsiste par lui-même «al-qayyûm».

"rabbimin beni bağışladığını ve beni kendilerine ikram edilen kullarından kıldığını."
...en raison de quoi mon seigneur m'a pardonné et mis au nombre des honorés».

"kuşku yok ki, beni kendisine çağırdığınız şeyin ne dünyada ne de ahirette bir dayanağı yoktur.
nul doute que ce à quoi vous m'appelez ne peut exaucer une invocation ni ici-bas ni dans l'au-delà.

onlara şöyle dedi: ‹‹dileğinizi önüne sunmam için beni kendisine gönderdiğiniz İsrailin tanrısı rab diyor ki,
il leur dit: ainsi parle l`Éternel, le dieu d`israël, vers qui vous m`avez envoyé, pour que je lui présente vos supplications:

"beni kendisine çağırdığınızın, bu dünyada da ahirette de çağırabilecek kabiliyette olmadığında, hepimizin allah'a döneceğinde, aşırı gidenlerin ateşlikler olduklarında şüphe yoktur."
nul doute que ce à quoi vous m'appelez ne peut exaucer une invocation ni ici-bas ni dans l'au-delà. c'est vers allah qu'est notre retour, et les outranciers sont eux les gens du feu.