Usted buscó: sürükleyen (Turco - Inglés)

Traducción automática

Aprendiendo a traducir con los ejemplos de traducciones humanas.

Turkish

English

Información

Turkish

sürükleyen

English

 

De: Traducción automática
Sugiera una traducción mejor
Calidad:

Contribuciones humanas

De traductores profesionales, empresas, páginas web y repositorios de traducción de libre uso.

Añadir una traducción

Turco

Inglés

Información

Turco

sizi sürükleyen şey neydi?

Inglés

what do you think that drove you?

Última actualización: 2015-10-13
Frecuencia de uso: 1
Calidad:

Turco

"sizi sekara sürükleyen nedir?"

Inglés

"what has brought you into the fire of hell ?"

Última actualización: 2014-07-03
Frecuencia de uso: 1
Calidad:

Advertencia: contiene formato HTML invisible

Turco

sanırım olayı sürükleyen de buydu.

Inglés

and i think that's what helped drive this.

Última actualización: 2015-10-13
Frecuencia de uso: 1
Calidad:

Turco

kadınlardır aslında tarihi ileri sürükleyen.

Inglés

it's women who actually push history forward.

Última actualización: 2015-10-13
Frecuencia de uso: 1
Calidad:

Turco

düğünümde,beni parka sürükleyen bir köpeğim vardı.

Inglés

there goes my dog who led me to the park in my wedding.

Última actualización: 2015-10-13
Frecuencia de uso: 1
Calidad:

Turco

bu delici patlamaya sürükleyen açgözlülük ve zarar verme haliydi.

Inglés

it was the greed and recklessness that led to the drilling explosion.

Última actualización: 2015-10-13
Frecuencia de uso: 1
Calidad:

Turco

karminin oğlu: yok edilmeye adanmış eşyalar konusunda rabbe ihanet etmekle İsraili yıkıma sürükleyen akan.

Inglés

and the sons of carmi; achar, the troubler of israel, who transgressed in the thing accursed.

Última actualización: 2012-05-06
Frecuencia de uso: 1
Calidad:

Turco

Önceki çeyrekte büyümeyi sürükleyen stok artışı, birinci çeyrekte önemli oranda yavaşladı ve büyüme rakamını aşağıya çekti.

Inglés

inventory accumulation that led growth in the previous quarter slowed significantly in q1, bringing growth down.

Última actualización: 2017-04-27
Frecuencia de uso: 1
Calidad:

Turco

felsefeciler, piyes yazarları, ilahiyatçılar yüzyıllardır şu soruyla cebelleşiyorlar: İnsanları yanlışa sürükleyen nedir?

Inglés

philosophers, dramatists, theologians have grappled with this question for centuries: what makes people go wrong?

Última actualización: 2015-10-13
Frecuencia de uso: 1
Calidad:

Turco

ama siz yoksulun onurunu kırdınız. sizi sömüren zenginler değil mi? sizi mahkemelere sürükleyen onlar değil mi?

Inglés

but ye have despised the poor. do not rich men oppress you, and draw you before the judgment seats?

Última actualización: 2012-05-06
Frecuencia de uso: 1
Calidad:

Turco

doğu avrupalı kadınları "namuslu iş" vaadiyle kandırıp fuhuşa sürükleyen bir çeteyle ilgili olduklarından şüphelenilen 33 kişi tutuklandı.

Inglés

thirty-three people have been arrested for suspected involvement in a gang that lured eastern european women into prostitution with offers of "decent work".

Última actualización: 2016-01-20
Frecuencia de uso: 1
Calidad:

Advertencia: contiene formato HTML invisible

Turco

aynı zamanda bu vadi, bir havza özelliği taşır, yaylalardan havzaya... ...tortu taşıyan ve orada yaşayan hayvanların kemiklerini sürükleyen nehirler akar.

Inglés

it's a basin, and rivers flow down from the highlands into the basin, carrying sediment, preserving the bones of animals that lived there.

Última actualización: 2015-10-13
Frecuencia de uso: 1
Calidad:

Turco

bundan başka İsraili günaha sürükleyen nevat oğlu yarovamın yaptırdığı beyteldeki tapınma yerini ve sunağı bile yıktı. tapınma yerini ateşe verip toz duman etti. aşera putunu yaktı.

Inglés

moreover the altar that was at bethel, and the high place which jeroboam the son of nebat, who made israel to sin, had made, both that altar and the high place he brake down, and burned the high place, and stamped it small to powder, and burned the grove.

Última actualización: 2012-05-06
Frecuencia de uso: 1
Calidad:

Turco

bu süreç, sistemden gazı dışarıya doğru sürükleyen yıldızsal rüzgara ve materyali t tauri yıldızının merkezine doğru çeken yerçekimine (birikme) karşı gerçekleşir.

Inglés

this process competes against the stellar wind, which drives the gas out of the system, and gravity (accretion), which pulls material into the central t tauri star.

Última actualización: 2016-03-03
Frecuencia de uso: 1
Calidad:

Turco

onlar mutlaka cennetlerde mücrimlerin durumu hakkında, kendi aralarında konuşurlar. o suçlulara: “neydi bu cehenneme sizi sürükleyen?” diye sorulur.

Inglés

"what has brought you into the fire of hell ?"

Última actualización: 2014-07-03
Frecuencia de uso: 1
Calidad:

Advertencia: contiene formato HTML invisible

Turco

ancak, defteri sağdan verilenler böyle değildir; onlar cennettedirler. suçlulara: "sizi bu yakıcı ateşe sürükleyen nedir?" diye sorarlar.

Inglés

"what was it that brought you to hell?"

Última actualización: 2014-07-03
Frecuencia de uso: 1
Calidad:

Advertencia: contiene formato HTML invisible

Turco

sırp toplumunun manevi durumu, 1987 yılından başlayarak sırbistan'ı felakete sürükleyenlerin, tarihi ve siyasi sorumluluklarını kabullenmelerine bağlı.

Inglés

the moral state of serbian society depends on acceptance of historical and political responsibility by those who, starting in 1987, led serbia into catastrophe.

Última actualización: 2016-01-20
Frecuencia de uso: 1
Calidad:

Obtenga una traducción de calidad con
7,762,502,846 contribuciones humanas

Usuarios que están solicitando ayuda en este momento:



Utilizamos cookies para mejorar nuestros servicios. Al continuar navegando está aceptando su uso. Más información. De acuerdo