Vous avez cherché: i smile, i try but truth is i want to die (Anglais - Turc)

the truth is, i want to be a writer.
gerçek şu ki, ben bir yazar olmak istiyorum.

if i die, i want to die where nobody ever finds me.
Ölürsem kimsenin beni bulmayacağı bir yerde ölmek istiyorum.

i want to die with getter jaani.
getter jaani ile ölmek istiyorum.

and the experience is: i want to be in the room and hear the musicians.
deneyim şu: odada olup müzisyenleri duymak istiyorum.

and there is a motivational component, which is, "i want to help you."
ve motivasyon bileşeninde "sana yardım etmek istiyorum." der.

what i really want to do, is i want to use this new data to try to figure out what makes the hiv epidemic grow faster or slower.
esas yapmak istediğim, bu yeni verileri kullanarak neyin hiv salgınını hızlandırıp yavaşlattığını bulmaya çalışmak.

so before i talk about what is, i think, the critical difference between lolcats and ushahidi, i want to talk about their shared source.
ushahidi ile komik kediler arasındaki kritik fark ile ilgili konuşmadan önce onların ortak kaynaklarından bahsetmek istiyorum.

he wants to be more urban and i want to be more international, so we push each other, i try to help rihanna.
o daha kentsel olmak istiyor ve ben daha fazla uluslararası olmak istiyorum, bu yüzden zıt düşüyoruz.

so, one of the reasons it's so challenging to prepare for this y2k problem is, i want to argue, we have what i would call mainframe poisoning.
bu zorlu y2k sorununa karşı hazırlanmanın zor olmasının başında gelen nedenlerden biri de çerçeve zehirlenmesi ismini verebileceğimiz olay.