Da traduttori professionisti, imprese, pagine web e archivi di traduzione disponibili gratuitamente al pubblico.
we've been talking about you.
biz sizin hakkınızda konuşuyorduk.
Ultimo aggiornamento 2014-02-01
Frequenza di utilizzo: 1
Qualità:
i've been talking about getting more from less for more.
azdan çok var etme hakkında devamlı konuşuyorum.
Ultimo aggiornamento 2015-10-13
Frequenza di utilizzo: 1
Qualità:
my father, who i've been talking about, died of aids in 1999.
bahsettiğim babam, 1999'da aids'ten öldü.
Ultimo aggiornamento 2015-10-13
Frequenza di utilizzo: 1
Qualità:
and i've just been so thrilled, finally, to come to people talking about compost latrines.
ve az önce çok heyecanlandım, bitki artıklarından elde edilen gübreleme hakkında konuşan insanlarlayım.
Ultimo aggiornamento 2015-10-13
Frequenza di utilizzo: 1
Qualità:
i have just been talking to the president of sierra leone.
sierra leone devlet başkanıyla görüşüyordum.
Ultimo aggiornamento 2015-10-13
Frequenza di utilizzo: 1
Qualità:
follow your passion -- we've been talking about it here for the last 36 hours.
tutkunun peşinden git -- son 36 saattir burda bundan bahsediyoruz.
Ultimo aggiornamento 2015-10-13
Frequenza di utilizzo: 1
Qualità:
we've been talking about "seeing is believing " and seeing the unseen at ted global.
"görmek, inanmaktır" diyip duruyoruz ve ted global serisinde, görülmeyeni görüyoruz.
Ultimo aggiornamento 2015-10-13
Frequenza di utilizzo: 1
Qualità:
Attenzione: contiene formattazione HTML nascosta
and this is typically what we've been talking about, the role that the media plays in focusing just on the negative stuff.
bu sürekli olarak konuştuklarımız, medyanın hep negatif olaylara odaklanarak yansıttıkları.
Ultimo aggiornamento 2015-10-13
Frequenza di utilizzo: 1
Qualità:
now, i've been talking about how new forms of communication and new media in the past have helped create new economic forms.
ben de son zamanlarda yeni iletişim yollarıyla yeni medyanın nasıl yeni ekonomik düzenler yaratılmasını sağladığından bahsediyorum.
Ultimo aggiornamento 2015-10-13
Frequenza di utilizzo: 1
Qualità:
"we have been talking about this lack for many years, but there is still a lot of work to be done," he told setimes.
setimes'a konuşan loğoğlu, "bu eksiklikten yıllardır bahsetmemize karşın daha yapılacak çok iş var." dedi.
Ultimo aggiornamento 2016-01-20
Frequenza di utilizzo: 1
Qualità:
Attenzione: contiene formattazione HTML nascosta
a friend told me, shortly after that, that she had heard that tim russert, a nationally renowned journalist, had been talking about me on national t.v.
bir arkadaşım bundan hemen sonra tim russert'ı duyduğunu söyledi. Ünlü bir gazateci ulusal kanalda benimle ilgili konuşuyordu.
Ultimo aggiornamento 2015-10-13
Frequenza di utilizzo: 1
Qualità:
ed: you've seen that film, and what's so great about this whole conference is that everybody has been talking about scale.
ed: bu filmi gördünüz ve bununla ilgili harika olan konferanstaki herkes ölçeklendirmekten bahsediyor.
Ultimo aggiornamento 2015-10-13
Frequenza di utilizzo: 1
Qualità:
audience: since you've been talking about aging and trying to defeat it, why is it that you make yourself appear like an old man?
dinleyici: yaşlanmayla ilgili konuştuğunuzdan ve onu savunduğunuzdan beri niçin kendinizi yaşlı bir insan gibi gösteriyorsunuz?
Ultimo aggiornamento 2015-10-13
Frequenza di utilizzo: 1
Qualità:
"if it had [ended] at that point, we could have been talking about optimistic scenarios for albania's economic growth.
hoca, "o noktada sona ermiş olsaydı, arnavutluk'un ekonomik büyümesi hakkında iyimser senaryolardan bahsedebilirdik.
Ultimo aggiornamento 2016-01-20
Frequenza di utilizzo: 1
Qualità:
Attenzione: contiene formattazione HTML nascosta
and so, anuj and acumen have been talking about testing the private sector, because the assumption that the aid establishment has made is that, look, in a country like tanzania, 80 percent of the population makes less than two dollars a day.
ve böylece, anuj ve acumen özel sektörü denemeyi düşünmeye başladı, çünkü yardım kuruluşunun yaptığı varsayıma göre, tanzanya gibi bir ülkede, nüfusun %80'i günde 2 dolardan fazla kazanıyor.
Ultimo aggiornamento 2015-10-13
Frequenza di utilizzo: 1
Qualità:
so i've been talking about this, suggesting, perhaps, that mind-wandering causes unhappiness, but all i've really shown you is that these two things are correlated.
aklın başka yerde olmasının mutsuzluğa yol açtığından söz ettim, belki de bunu önerdim; ancak gerçekten gösterdiğim tek şey bu iki şeyin birbiriyle ilintili olduğu.
Ultimo aggiornamento 2015-10-13
Frequenza di utilizzo: 1
Qualità:
so it could be that the pathways that i've been talking about, which are set to run really quickly in the worm, have a different normal set point in something like a bird, so that a bird can live a lot longer.
hakkında konuştuğumuz bu yollar, ... ... solucanların gerçekten daha hızlı olması ... ... farklı hareket noktalarına sahip olmalarıdır, ... ... bir kuş gibi çok uzun yaşayabilir.
Ultimo aggiornamento 2015-10-13
Frequenza di utilizzo: 1
Qualità:
are the problems that you face, or even the problems we've been talking about here, are those kinds of problems -- do they have a clear set of rules, and a single solution? no.
karşılaştığınız problemler, veya burada bahsettiğimiz problemler, bu tür problemler mi -- açık seçik kuralları ve tek bir çözümleri mi var? hayır.
Ultimo aggiornamento 2015-10-13
Frequenza di utilizzo: 1
Qualità:
remember, i have been talking about, essentially philanthropy: the love of humankind, the individual humankind and the individual humankind that can bring that kind of love translated into action, translated, in some cases, into enlightened self-interest.
Öz itibariyle insan sevgisi üzerine konuştuğumu unutmayın: insanlığa, insanoğluna duyulan sevgi ve bu insanoğlu bu türden bir sevgiyi hayata geçirebilir, kimi durumlarda kişisel çıkardan uzak aydınlanmaya ulaştırabilir.
Ultimo aggiornamento 2015-10-13
Frequenza di utilizzo: 1
Qualità:
but i'll just close what i've been talking about by leaving you with this message: may you find an excuse to reach out to some long-lost pal, or to that college roommate, or to some person you may have turned away from.
bu konuyu size bir mesaj bırakarak burada kapatmak istiyorum: uzun zamandır haber almadığın arkadaşına ulaşmak için bir sebep bul, ya da üniversitedeki bir oda arkadaşına, yada yüz çevirdiğin birisine.
Ultimo aggiornamento 2015-10-13
Frequenza di utilizzo: 1
Qualità: