Hai cercato la traduzione di farkli da Turco a Inglese

iki farkli açıklamayı farkedin.
notice both halves of that explanation.

hepsinin farkli olmasıyla değil.
i wasn’t actually very interested in whether they were all different.

farkli iskambil falı oyunlarını oynayın
play many different solitaire games

degisik noronlari, farkli varyasyonlarda kullanabiliriz.
we can use different neurons with different variations.

ama onlar iki farkli maceradaki iki karakter değillerdi.
but they were not two characters on two different adventures.

bence bunlar çok farkli iki mod. sapma ve uyum.
i think they’re two quite different modes: divergence and convergence.

iki ayri doneme ait iki farkli medyayi bir arada kullanmisti.
he put together two different media from different periods of time.

bu urunu guclu kiliyor, farkli yuzeyleri acik birakmadan dodurabilmek.
it makes the product strong, the tessellation.

ama hukuk diger belirsizliklerden farkli. cunku icinde devletin gucu var.
but law is different than other kinds of uncertainties, because it carries with it the power of state.

gercekte soylemek istediginizi telaffuz edemediginiz icin farkli yontemler bulmaniz gerekiyordu.
you couldn't really say what you wanted to say; you had to invent ways of doing it.

yolun sag tarafinda bir isci kampinda yasiyor ve farkli bir gidisati olsun istiyordu.
she lives in a little worker's camp right next to the road, and she wanted a different lot on things.

birseyleri farkli yapmamiz gerekiyordu ve birinci basamak goz merkezleri dedigimiz gorme merkezlerini kurduk
so we had to do something different, so we set up what we call primary eye care centers, vision centers.

butun siseler degisik, bu su seviyesinin farkli bir sekil ortaya cikacagi anlamina geliyor.
each bottle is different, meaning the water level will give you a different shape.

ve biz bunu binlerce noron uzerinde gerceklestirdik, buldugumuz farkli tur noronlarin dijital orneklerini olusturduk.
and we did that for tens of thousands of neurons, built digital models of all the different types of neurons we came across.

bir gozlemsel arastima programiyla yeni cozumler ve hizli prototipleri icin beyin firtinasi yaparak tamamen farkli bir vardiye degisirme yolu gelistirdiler.
through a program of observational research, brainstorming new solutions and rapid prototyping, they've developed a completely new way to change shift.

buna devam ediyorsunuz ve genetik yapisi ayni olan milyarlarca virus elde ediyorsunuz.. fakat sadece bir protein dizilisini saglayan kodlari farkli.
and so you can go in and have a billion different viruses that are all genetically identical, but they differ from each other based on their tips, on one sequence that codes for one protein.

rasselas'tan farkli olarak... muteferrika'nin bu soruya bir cevabi vardi. dogru bir cevapti da.
unlike rasselas, muteferrika had an answer to that question, which was correct.

bu resimleri yaparken dusundum ki baska bir sey daha ekleyebilirim. bir konuda temalari etkileyecegini dusundugum cikolatayi cok uygun gordum cunku akla diskidan romantizme farkli seyler getiriyordu.
because i was doing this while i was making these pictures, i realized that i could add still another thing i was trying to make a subject -- something that would interfere with the themes, so chocolate is very good, because it has -- it brings to mind ideas that go from scatology to romance.

nedeni imalat sırasında x ve o için yirmi renk çıkarabilmemiz, bu zaten bilgisayarın ismi, ve bunları imalat alanında karıştırarak, yirmi çarpı yirmi: 400 farkli seçenek elde ediyorsunuz.
it's because we were able to run, during the manufacturing process, 20 colors for the x and the o, which is the name of the computer, and by mixing them on the manufacturing floor, you get 20 times 20: you get 400 different options there.

paddy ashdown, gücün, tarihte bugüne kadar hiç yaşanmamış farkli biçimlerde değiştiğini öne sürüyor. tedxbruksel'de yaptığı nefes kesici konuşmasında, öngördüğü üç farklı güç değişiminin ana hatlarını çiziyor
paddy ashdown claims that we are living in a moment in history where power is changing in ways it never has before. in a spellbinding talk at tedxbrussels he outlines the three major global shifts that he sees coming.