전문 번역가, 번역 회사, 웹 페이지 및 자유롭게 사용할 수 있는 번역 저장소 등을 활용합니다.
nosotros los hemos creado y hemos fortalecido su constitución.
biz onları yarattık, yapılarını sıkıca bağladık.
마지막 업데이트: 2014-07-03
사용 빈도: 1
품질:
Él es quien te ha fortalecido con su auxilio y con los creyentes.
eğer yeryüzünde olan her şeyi sarfetsen bile, sen onların kalblerini uzlaştıramazdın, ama allah onları uzlaştırdı. doğrusu o güçlü'dür, hakim'dir.
마지막 업데이트: 2014-07-03
사용 빈도: 1
품질:
porque ha fortalecido el cerrojo de tus puertas, y ha bendecido a tus hijos dentro de ti
İçindeki halkı kutsar.
마지막 업데이트: 2012-05-05
사용 빈도: 1
품질:
nosotros los hemos creado y hemos fortalecido su constitución. si quisiéramos, podríamos sustituirlos por otros semejantes.
biz yarattık onları ve kuvvetlendirdik yaratılışlarını ve dilersek onları değiştiririz de yerlerine, onlara benzer başkalarını getiririz.
마지막 업데이트: 2014-07-03
사용 빈도: 1
품질:
pero no dudó de la promesa de dios por falta de fe. al contrario, fue fortalecido en su fe, dando gloria a dios
İmansızlık edip tanrının vaadinden kuşkulanmadı; tersine, imanı güçlendi ve tanrıyı yüceltti.
마지막 업데이트: 2012-05-05
사용 빈도: 1
품질:
he inscrito la fe en sus corazones, les ha fortalecido con un espíritu de Él y les introducirá en jardines por cuyos bajos fluyen arroyos, en los que estarán eternamente.
allah onların kalblerine iman yazmış ve onları kendinden bir ruh ile (kalb nuru veya kur'an ile) desteklemiştir. onları altlarından ırmaklar akan cennetlere sokacak, orada ebedi kalacaklardır.
마지막 업데이트: 2014-07-03
사용 빈도: 1
품질:
por cuanto en vano habéis causado dolor al corazón del justo, al cual yo no causé dolor, y habéis fortalecido las manos del pecador para no apartarlo de su mal camino a fin de librar su vida
madem incitmek istemediğim doğru kişinin cesaretini yalanlarınızla kırdınız ve canını kurtarmak için kötü kişiyi kötü yolundan dönmemeye yüreklendirdiniz,
마지막 업데이트: 2012-05-05
사용 빈도: 1
품질:
no encontrarás a gente que crea en alá y en el último día y que tenga cariño a quienes se oponen a alá y a su enviado, aunque éstos sean sus padres, sus hijos varones, sus hermanos o los miembros de su misma tribu. he inscrito la fe en sus corazones, les ha fortalecido con un espíritu de Él y les introducirá en jardines por cuyos bajos fluyen arroyos, en los que estarán eternamente. alá está satisfecho de ellos y ellos lo están de Él. Ésos constituyen el partido de alá. y ¿no son los partidarios de alá los que prosperan?
allah'a ve ahiret gününe inanan bir topluluğu, allah'ın ve peygamberinin sınırlarına aykırı hareket edip onlara karşı gelen birisini sever bulamazsın ve isterse onlar, babaları, yahut oğulları, yahut kardeşleri, yahut da aşiretlerinden olsun; onlar, öyle kişilerdir ki allah, gönüllerine iman nasip ve mukadder etmiştir ve onları, kendinden bir ruhla, imanla kuvvetlendirmiştir ve onları, kıyılarından ırmaklar akan cennetlere sokar, orada ebedi olarak kalırlar; razı olmuştur allah onlardan ve razı olmuşlardır onlar da ondan; onlardır allah fırkası; bilin ki şüphe yok, allah fırkası, kurtulanların, muradına erenlerin ta kendisidir.
마지막 업데이트: 2014-07-03
사용 빈도: 1
품질: