검색어: ensuing (영어 - 터키어)

인적 기여

전문 번역가, 번역 회사, 웹 페이지 및 자유롭게 사용할 수 있는 번역 저장소 등을 활용합니다.

번역 추가

영어

터키어

정보

영어

the perpetrator was also killed in the ensuing shootout.

터키어

Çıkan silahlı çatışmada cinayetin faili de hayatını kaybetti.

마지막 업데이트: 2012-04-07
사용 빈도: 1
품질:

영어

so i can tell you how far we have come in the ensuing 12 years.

터키어

böylelikle sonraki 12 yılda ne kadar mesafe aldığımızı söyleyebilirim.

마지막 업데이트: 2015-10-13
사용 빈도: 1
품질:

영어

the ensuing starvation killed a quarter of iceland's population.

터키어

bunun sonucunda oluşan açlıkla da İzlanda nüfusunun çeyreği öldü.

마지막 업데이트: 2016-03-03
사용 빈도: 1
품질:

영어

the ensuing aviation ban turned europe into a virtual no-fly zone.

터키어

patlamanın sonrasında gelen uçuş yasağı avrupa'yı neredeyse uçuşa yasak bir bölge haline getirdi.

마지막 업데이트: 2016-01-20
사용 빈도: 1
품질:

영어

two senior police officials were sacked in the course of the ensuing investigation.

터키어

sürmekte olan soruşturmada iki polis de görevden alındı.

마지막 업데이트: 2012-04-07
사용 빈도: 1
품질:

영어

thirty-four people were shot or trampled to death in the ensuing mayhem.

터키어

Çıkan kargaşada 34 kişi vurularak veya ezilerek hayatını kaybetmişti.

마지막 업데이트: 2012-04-07
사용 빈도: 1
품질:

영어

and over the ensuing few years, there were great sagas about designing biosphere 2.

터키어

bunu takip eden yıllar boyunca, biyosfer 2'yi tasarlarken böyle destansı olaylar yaşandı.

마지막 업데이트: 2015-10-13
사용 빈도: 1
품질:

영어

in an ensuing sniper attack, one kosovo policeman was shot and later died from his wounds.

터키어

sonrasında düzenlenen keskin nişancı saldırısında bir kosovalı polis memuru vuruldu ve daha sonra aldığı yaralardan hayatını kaybetti.

마지막 업데이트: 2016-01-20
사용 빈도: 1
품질:

영어

the ensuing expert talks largely focused on the question of missing persons and were fairly successful.

터키어

bunu izleyen uzman müzakerelerinde büyük oranda kayıp kişiler üzerinde duruldu ve görüşmeler bayağı başarılı geçti.

마지막 업데이트: 2016-01-20
사용 빈도: 2
품질:

영어

during the ensuing siege by bosnian serb forces, they endured heavy shelling, sniping and starvation.

터키어

sonrasında bosnalı sırp güçlerinin başlattığı kuşatmada ağır bombardıman, keskin nişancı atışları ve açlıkla mücadele ettiler.

마지막 업데이트: 2016-01-20
사용 빈도: 1
품질:

영어

he who is pardoned by his brother, let the ensuing be with kindness, and let the payment be with generosity.

터키어

ama her kim, ölenin kardeşi tarafından bir şey karşılığı bağışlanırsa, o zaman örfe uyması, ona diyeti güzellikle ödemesi gerekir.

마지막 업데이트: 2014-07-03
사용 빈도: 1
품질:

영어

and collectively, those voices become our human repertoire for dealing with the challenges that will confront us in the ensuing millennia.

터키어

kitlesel biçimde, bu sesler sonraki bin yılda karşımıza çıkacak zorluklar ile başa çıkabilmemiz için insan repertuvarımız olurlar.

마지막 업데이트: 2015-10-13
사용 빈도: 1
품질:

영어

in 44 bc, he became "praetor peregrinus" with the promise of the syrian province for the ensuing year.

터키어

mÖ 44 yılında, ertesi yıl suriye'ye atanacağı sözü ile "praetor peregrinus" oldu.

마지막 업데이트: 2016-03-03
사용 빈도: 1
품질:

경고: 보이지 않는 HTML 형식이 포함되어 있습니다

영어

two weeks ago, the two reportedly were involved in a traffic accident and ensuing altercation, but accounts of the incident have been constantly changing.

터키어

bildirildiğine göre iki hafta önce, ikili bir trafik kazası ve sonrasındaki kavgaya karışmıştı ancak olayın hikayesi sürekli olarak değişiyor.

마지막 업데이트: 2012-04-07
사용 빈도: 1
품질:

영어

after inspecting extensive media coverage of the early 1990s, the prosecution says media propaganda in the former yugoslavia was a prelude to the ensuing armed conflict.

터키어

90'ların başında medyada yer alan kapsamlı haberleri inceledikten sonra savcılık, eski yugoslavya'daki medya propagandasının sonrasında çıkan silahlı ihtilafa bir peşrev niteliği taşıdığını ileri sürdü.

마지막 업데이트: 2016-01-20
사용 빈도: 1
품질:

영어

its leadership said anyone who accepts being a guarantor immediately accepts the obligations of being the main debtor, and that all ensuing problems arising should be dealt with by the courts.

터키어

daire yönetimi, kefil olmayı kabul eden her kişinin, ana borçlu olmanın yükümlülüklerini derhal kabul ettiğini ve bundan doğan tüm sorunların mahkemeler tarafından ele alınması gerektiğini belirtiyor.

마지막 업데이트: 2016-01-20
사용 빈도: 1
품질:

영어

despite warnings from the ohr that a delay in reaching an agreement could delay the saa until 2008, this and ensuing rounds of negotiations on tuesday and thursday failed to bring the politicians closer to a deal.

터키어

ytd'nin, anlaşma sağlanmasında gecikilmesinin saa'nın imzasını 2008 yılına kadar erteleyebileceği yönündeki uyarılarına rağmen, müzakerelerin bu ve salı ve perşembe günlerinde takip eden turlarında siyasiler anlaşmaya varamadılar.

마지막 업데이트: 2016-01-20
사용 빈도: 1
품질:

영어

in the ensuing war in the 1990s, her husband was listed as"missing", while merja had to leave her village with the children.

터키어

1990'larda çıkan savaşta, kocası "kayıplar" listesinde yer almış ve merya da çocuklarıyla birlikte köyü terk etmek zorunda kalmış.

마지막 업데이트: 2016-01-20
사용 빈도: 1
품질:

경고: 보이지 않는 HTML 형식이 포함되어 있습니다

영어

in the ensuing years, the newly independent nation also faced an economic blockade from greece, which rejects its neighbour's use of the name "macedonia".

터키어

sonraki yıllarda, yeni kurulan ülke, komşusunun "makedonya" adını kullanmasını reddeden yunanistan'dan ekonomik ambargo da gördü.

마지막 업데이트: 2016-01-20
사용 빈도: 1
품질:

경고: 보이지 않는 HTML 형식이 포함되어 있습니다

영어

"that the two kingdoms of scotland and england, shall upon 1 may next ensuing the date hereof, and forever after, be united into one kingdom by the name of great britain". the websites of the uk parliament, the scottish parliament, the bbc, and others, including the historical association, refer to the state created on 1 may 1707 as "the united kingdom of great britain".

터키어

eski büyük britanya krallığı, bazen 'büyük britanya birleşik krallığı' da denir, "that the two kingdoms of scotland and england, shall upon the 1st may next ensuing the date hereof, and forever after, be united into one kingdom by the name of great britain". 1707-1801 yılları arasında kuzeybatı avrupa'da egemen olan bir devlet.

마지막 업데이트: 2016-03-03
사용 빈도: 1
품질:

경고: 보이지 않는 HTML 형식이 포함되어 있습니다

인적 기여로
8,947,586,293 더 나은 번역을 얻을 수 있습니다

사용자가 도움을 필요로 합니다:



당사는 사용자 경험을 향상시키기 위해 쿠키를 사용합니다. 귀하께서 본 사이트를 계속 방문하시는 것은 당사의 쿠키 사용에 동의하시는 것으로 간주됩니다. 자세히 보기. 확인