검색어: if only you like to invite me over (영어 - 터키어)

it was very kind of you to invite me.
beni davet ettiğin için çok naziksin.

he was kind enough to invite me.
o, beni davet etmek için yeterince nazikti.

she telephoned to invite me to her house.
beni evine davet etmek için telefon etti.

i'd like to invite you to the party.
sizi partiye davet etmek istiyorum.

i've been waiting for someone to invite me.
beni davet edecek birini bekliyorum.

if only you had told me the whole story at that time!
keşke o zaman bütün hikayeyi bana anlatsaydın.

you can stay if only you are quiet.
yalnızca sessiz kalısan, kalabilirsin.

would you like to come over for dinner after work on monday?
pazartesi günü işten sonra yemeğe gelmek ister misin?

it is better for you if only you knew it.
bilirseniz, bu sizin için daha iyidir."

if only you would have let us live some more!”
de ki: "dünya nimeti çok azdır.

if only you would give us a little time."
niçin bize savaş yazdın?

this would be better for you if only you knew it.
eğer bilirseniz bu, sizin için daha hayırlıdır.

this would be better for you, if only you knew it.
bilirseniz bu sizin için hayırlıdır.

and this is indeed a mighty oath, if only you knew –
bilirseniz, gerçekten bu, büyük bir yemindir.

if only you would realize, their account is with my lord.
"hesapları, yalnız rabbime aittir; keşke anlasanız."

- which is indeed a great oath if only you knew it -
bilirseniz, gerçekten bu, büyük bir yemindir.

if only you would postpone it for us for a short while.”
bize biraz daha mühlet verseydin ya!”

and with that said, i'd like to invite you for a short, brief journey of life through time.
ve bunu söylemişken, sizi kısa bir zaman yolculuğuna çıkarmak istiyorum.

hello,i would like to invite you to join me (and others) to a trading challenge at www.plus500.com challenge name:
merhaba, sizi, www.plus500.com'da bulunan bir yatırım işlemi yarışmasında bana (ve diğerlerine) katılmanız için davet etmek istiyorum yarışma adı: