검색어: so cold (영어 - 터키어)

cold
durgun

cold war
soğuk savaş

you're so cold.
Çok üşümüşsün.

cold level
livello a freddo

cold chain:
cold strain :

they're cold.
onlar üşüyorlar.

it's so fucking cold!
hava çok şiddetli soğuk.

it's not so cold today.
bugün çok soğuk değil.

it was so cold that he was shivering.
o kadar soğuktu ki o titriyordu.

it was so cold yesterday that i stayed home.
dün hava o kadar soğuktu ki evde kaldım.

his hands turned blue because it was so cold.
hava çok soğuk olduğu için elleri morardı.

with the water so cold, we decided not to swim.
su çok soğuk olduğu için, yüzmemeye karar verdik.

it was so cold that no one wanted to go outside.
o kadar soğuktu ki kimse dışarı çıkmak istemedi.

i wore a coat so i wouldn't catch a cold.
soğuk almayayım diye bir ceket giydim.

so these creatures will be bright against the cold surroundings.
İçinde bulundukları soğuk çevreye karşın bu yaratıklar, parlak olacaklardır.

everything just looks so gray around here, and looks so cold.
burada her şey gri ve çok soğuk gözüküyor,

found every stone, placed them just so through the rain and the cold.
taşları tek tek topladım, yağmur ve soğuk demeden olduğu gibi yerleştirdim.

help the girl choose warm winter clothes so she doesn't get cold!
yaz aylarında, giysiler ve elbiseler bu basit sade ama güzel ve rahat, you don 'gibi mi?

i got cold, so i put on my coat.
Üşüdüm, bu yüzden paltomu giydim.

it was very cold, so they stayed at home.
Çok soğuktu, bu yüzden evde kaldılar.