검색어: indigestão (포르투갈어 - 터키어)

indigestão.
hazımsızlık.

indigestão?
hazımsızlık mı yaptı?

uma indigestão.
hazımsızlık.

sim, indigestão.
evet, kalp kırıcı.

deve ser indigestão.
belki hazımsızlıktır.

- nem da indigestão.
hiçbir mide bozukluğunu özlemiyorum.

sofro de indigestão.
hazımsızlık sıkıntım var da.

sim. É uma indigestão.
evet, evet sadece hazımsızlık, clyde.

- mas pode ser indigestão.
ama benim hissiyatımın sebebi hazımsızlık da olabilir.

dá uma grande indigestão.
fena acıtır.

não, ele está com indigestão.
o... o hazımsızlık çekiyor.

sim, uma indigestão, princesa.
- evet. hazımsızlık işte prenses.

- indigestão, como sempre tive.
en çok hazımsızlık, ki o bende hep vardı.

ele pensou quer era indigestão.
başta mide fesadı sanmış.

afinal, era só uma indigestão.
sadece kötü bir hazımsızlık vakası olduğu ortaya çıktı.

estão a dar-me indigestão.
bana hazımsızlık yaşatıyorsunuz.

a indigestão dele não me interessa.
ani yanmaya yol açar. adamın sindirim sorunu beni ilgilendirmiyor.

- faz-me indigestão, tal como tu.
- tıpkı senin gibi, mideye oturuyor.

- talvez ele esteja com indigestão.
belki kabız olmuştur.

- acha que ele sofria de indigestão?
hazımsızlık sorunu olduğunu mu düşünüyorsun?