검색어: grano cotto (이탈리아어 - 터키어)

인적 기여

전문 번역가, 번역 회사, 웹 페이지 및 자유롭게 사용할 수 있는 번역 저장소 등을 활용합니다.

번역 추가

이탈리아어

터키어

정보

이탈리아어

grano cotto

터키어

pişmiş buğday

마지막 업데이트: 2020-04-04
사용 빈도: 1
품질:

추천인: 익명

이탈리아어

grano 1color

터키어

buğday 1color

마지막 업데이트: 2011-10-23
사용 빈도: 4
품질:

추천인: 익명

이탈리아어

per suscitare grano e vegetazione

터키어

akıttık da o sayede tohumları, otları.

마지막 업데이트: 2014-07-03
사용 빈도: 1
품질:

추천인: 익명

이탈리아어

essi caricarono il grano sugli asini e partirono di là

터키어

buğdayları eşeklerine yükleyip oradan ayrıldılar.

마지막 업데이트: 2012-05-05
사용 빈도: 1
품질:

추천인: 익명

이탈리아어

i tuoi granai si riempiranno di grano e i tuoi tini traboccheranno di mosto

터키어

teknelerin yeni şarapla dolup taşar.

마지막 업데이트: 2012-05-05
사용 빈도: 1
품질:

추천인: 익명

이탈리아어

ma il grano e la spelta non erano stati colpiti, perché tardivi

터키어

ama buğday ve kızıl buğday henüz bitmediği için zarar görmemişti.

마지막 업데이트: 2012-05-05
사용 빈도: 1
품질:

추천인: 익명

이탈리아어

le aie si riempiranno di grano e i tini traboccheranno di mosto e d'olio

터키어

Şarap ve zeytinyağı tekneleri taşacak.

마지막 업데이트: 2012-05-05
사용 빈도: 1
품질:

추천인: 익명

이탈리아어

te ne andrai alla tomba in piena maturità, come si ammucchia il grano a suo tempo

터키어

mezara dinç gireceksin.

마지막 업데이트: 2012-05-05
사용 빈도: 1
품질:

추천인: 익명

이탈리아어

chi accaparra il grano è maledetto dal popolo, la benedizione è invocata sul capo di chi lo vende

터키어

ama buğday satanı kutsar.

마지막 업데이트: 2012-05-05
사용 빈도: 1
품질:

추천인: 익명

이탈리아어

ma mentre tutti dormivano venne il suo nemico, seminò zizzania in mezzo al grano e se ne andò

터키어

‹‹herkes uyurken, adamın düşmanı geldi, buğdayın arasına delice ekip gitti.

마지막 업데이트: 2012-05-05
사용 빈도: 1
품질:

추천인: 익명

이탈리아어

no, rispose, perché non succeda che, cogliendo la zizzania, con essa sradichiate anche il grano

터키어

‹‹ ‹hayır› dedi adam. ‹deliceleri toplarken belki buğdayı da sökersiniz.

마지막 업데이트: 2012-05-05
사용 빈도: 1
품질:

추천인: 익명

이탈리아어

avendo udito giacobbe che in egitto c'era del grano, vi inviò i nostri padri una prima volta

터키어

mısırda tahıl bulunduğunu duyan yakup, atalarımızı oraya ilk yolculuklarına gönderdi.

마지막 업데이트: 2012-05-05
사용 빈도: 1
품질:

추천인: 익명

이탈리아어

e quello che semini non è il corpo che nascerà, ma un semplice chicco, di grano per esempio o di altro genere

터키어

ekerken, oluşacak bitkinin kendisini değil, yalnızca tohumunu -buğday ya da başka bir bitkinin tohumunu- ekersin.

마지막 업데이트: 2012-05-05
사용 빈도: 1
품질:

추천인: 익명

이탈리아어

ecco un segno per loro: la terra morta cui ridiamo la vita e dalla quale facciamo uscire il grano che mangiate.

터키어

(bu hususta) ölü toprak onlar için mühim bir delildir. biz ona yağmurla hayat verdik ve ondan dane çıkardık.

마지막 업데이트: 2014-07-03
사용 빈도: 1
품질:

추천인: 익명

이탈리아어

e disse: farò così: demolirò i miei magazzini e ne costruirò di più grandi e vi raccoglierò tutto il grano e i miei beni

터키어

sonra, ‹Şöyle yapacağım› dedi. ‹ambarlarımı yıkıp daha büyüklerini yapacağım, bütün tahıllarımı ve mallarımı oraya yığacağım.

마지막 업데이트: 2012-05-05
사용 빈도: 1
품질:

추천인: 익명

이탈리아어

abbiamo fatto scendere dal cielo un'acqua benedetta, per mezzo della quale abbiamo fatto germogliare giardini e il grano delle messi,

터키어

bir de gökten bereketli bir su indirip de onunla bağlar, bahçeler ve biçilecek taneler bitirmekteyiz.

마지막 업데이트: 2014-07-03
사용 빈도: 1
품질:

추천인: 익명

이탈리아어

sulla terra ci sono porzioni vicine le une alle altre, vigneti, campi di grano e palmeti a ciuffo o separati, che la stessa acqua irriga.

터키어

dünyada birbirine komşu parçalar, üzüm bağları, ekinler, dallı veya dalsız hurma ağaçları vardır ki, hepsi aynı su ile sulanmaktadır.

마지막 업데이트: 2014-07-03
사용 빈도: 1
품질:

추천인: 익명

이탈리아어

altri dicevano: «dobbiamo impegnare i nostri campi, le nostre vigne e le nostre case per assicurarci il grano durante la carestia!»

터키어

bazıları da, ‹‹kıtlıkta buğday almak için tarlalarımızı, bağlarımızı, evlerimizi ipotek ediyoruz›› diyordu.

마지막 업데이트: 2012-05-05
사용 빈도: 1
품질:

추천인: 익명

이탈리아어

abigail allora prese in fretta duecento pani, due otri di vino, cinque arieti preparati, cinque misure di grano tostato, cento grappoli di uva passa e duecento schiacciate di fichi secchi e li caricò sugli asini

터키어

bunun üzerine avigayil, hiç zaman yitirmeden, iki yüz ekmek, iki tulum şarap, hazırlanmış beş koyun, beş sea kavrulmuş buğdayfö, yüz salkım kuru üzüm ve iki yüz parça incir pestili alıp eşeklere yükledi.

마지막 업데이트: 2012-05-05
사용 빈도: 1
품질:

추천인: 익명

이탈리아어

abbiamo cotto mio figlio e ce lo siamo mangiato. il giorno dopo io le ho detto: dammi tuo figlio; mangiamocelo, ma essa ha nascosto suo figlio»

터키어

böylece oğlumu pişirip yedik. ertesi gün ona, ‹oğlunu ver de yiyelim› dedim. ama o, oğlunu gizledi.››

마지막 업데이트: 2012-05-05
사용 빈도: 1
품질:

추천인: 익명

인적 기여로
7,793,573,995 더 나은 번역을 얻을 수 있습니다

사용자가 도움을 필요로 합니다:



당사는 사용자 경험을 향상시키기 위해 쿠키를 사용합니다. 귀하께서 본 사이트를 계속 방문하시는 것은 당사의 쿠키 사용에 동의하시는 것으로 간주됩니다. 자세히 보기. 확인