Je was op zoek naar: dschannat (Duits - Turks)

dschannat und quellen.
"bahçeler ve pınarlar da."

sowie dichtbewachsene dschannat.
size hububat, tohumlar, bitkiler ve ağaçları birbirine sarmaş dolaş bahçeler çıkaralım diye, sıkışıp yoğunlaşmış bulutlardan bol bol yağmur indirdik.

in den dschannat des wohlergehens
ebedi naim cennetlerinde.

in den dschannat des wohlergehens,
naim cennetlerinde allah'a en çok yaklaştırılmış olanlar işte bunlardır.

diese sind in dschannat gewürdigt.
onlar cennetlerde ağırlanırlar.

'adn-dschannat werden sie betreten.
(onların mükafatı), içine girecekleri adn cennetleridir.

sie sind in dschannat und fragen einander
ancak, defteri sağdan verilenler böyle değildir; onlar cennettedirler. suçlulara: "sizi bu yakıcı ateşe sürükleyen nedir?" diye sorarlar.

und außer ihnen sind noch zwei dschannat.
bu iki cennetten başka iki cennet daha var.

dann vertrieben wir sie aus dschannat, quellen,
ama (sonunda) biz onları (firavun ve kavmini), bahçelerden, pınarlardan, çıkardık.

die 'adn-dschannat, die von flüssen durchflossen sind.
adn bahçeleri ki altından ırmaklar akar.