Je was op zoek naar: flea (Engels - Turks)

flea
pire

bargaining for the past at athens' flea market
atina bit pazarında geçmiş için pazarlık

flea left fear to pursue the red hot chili peppers.
flea da fear'i bırakıp red hot chili peppers'la ilgilenmeyi seçti.

karen bought a lot of things at the flea market.
karen bitpazarında birçok şey aldı.

at age 15, she was spotted by a model scout in a durban flea market.
candice swanepoel, 15 yaşındayken durban'daki bir bit pazarında keşfedildi.

the hen flea ("ceratophyllus gallinae") is the most common flea in their nests.
tavuk piresi ("ceratophyllus gallinae") yuvalarda en sık görülen pire türüdür.

the popularity of athens' sunday flea market has grown in light of the economic crisis.
atina'da pazar günleri kurulan bit pazarı, ekonomik krizden sonra büyüdü.

flea left anthym around this time to accept an offer of playing bass in the prominent l.a. punk band fear.
bu sırada flea ünlü bir punk grubu olan fear'dan teklif alıp grubu bıraktı.

at the flea market, you might find that mirror that someday will be back here, being cherished by someone else who wondered who owned it.
bit pazarında, o aynanın bir gün buraya geri geldiğini görebilirsiniz, kim bilir kimin tarafından kullanıldıktan sonra.

" during this run, the characters try to make their own contributions to scientific endeavours, such as putting a flea on the moon.
bu çalışma sırasında, karakterler, aya bir pire koyarak kendi bilimsel çalışmalarını, katkılarını yapmaya çalışmaktadırlar.

after whom is the king of israel come out? after whom dost thou pursue? after a dead dog, after a flea.
İsrail kralı kime karşı çıkmış? sen kimi kovalıyorsun? Ölü bir köpek mi? bir pire mi?

fleas
pire