Je was op zoek naar: no answer (Engels - Turks)

no answer
ben de seni ozledim

he got no answer from her.
o ondan cevap almadı.

she gave no answer to my letter.
o, mektubuma cevap vermedi.

unfortunately, even now, we have no answer.
ancak ne yazık ki şu ana kadar herhangi bir cevap alamadık.

there is no answer to your question.
sorunuza cevap yok.

jackson received no answer to his letter.
jackson mektubuna bir cevap almadı.

and to this day, i have no answer for you.
ve bu gün için, size bir cevabım yok.

there seemed to be no answer to the problem.
problemin çözümü yok gibi görünüyordu.

tom knocked on the door, but there was no answer.
tom kapıyı çaldı ama cevap yoktu.

no answer from server %1 for more than %2 and %3.
% 1 sunucusundan% 2,% 3' dir cevap alınamıyor.

those to whom they call, other than him, give them no answer.
o'ndan başka du'a ettikleri ise, kendilerinin hiçbir isteklerini karşılayamazlar.

he knocked at the door again and again, but there was no answer.
o tekrar tekrar kapıyı çaldı, ama cevap yoktu.

"where is everybody?" asked fermi, and his colleagues had no answer.
fermi, "herkes nerede?" diye sordu ve iş arkadaşlarının verecek cevabı yoktu.

they will be told to call their idols. they will call them but will receive no answer.
"(allah'a koştuğunuz) ortaklarınızı çağırın!" denir, onlar da çağırırlar; fakat kendilerine cevap vermezler ve (karşılarında) azabı görürler.

and they will call upon them, but will receive no answer. they shall witness the punishment.
bunun üzerine onları çağırırlar, ancak kendilerine karşılık vermezler.

i called my servant, and he gave me no answer; i intreated him with my mouth.
dil döksem bile.

his people had no answer except saying: "expel the family of lot from your city.
kavminin cevabı: "lut ailesini şehrinizden sürüp çıkarın.

no answer from server %1 for more than %2, %3, %4, and %5.
% 1 sunucusundan% 2,% 3,% 4, ve% 5' dir cevap alınamıyor.% 1 = name of server,% 2 = (x hours),% 3 = (x minutes),% 4 = (x seconds)

(abraham's) people had no answer except suggesting, "kill him or burn him."
bunun üzerine kavminin (İbrahim'e) cevabı yalnızca: "onu öldürün ya da yakın" demek oldu.

his people had no answer but to say, "bring upon us the torment of god if you are truthful".
bunun üzerine kavminin cevabı yalnızca: "eğer doğru söylüyor isen, bize allah'ın azabını getir" demek oldu.