Je was op zoek naar: terabytes (Engels - Turks)

terabytes
terabayt

making juk friendlier to people with terabytes of music
terabytelarca müzikle birlikte insanlara daha dostça juk yapma

brewster was saying the library of congress is about twenty terabytes.
brewster, amerikan kongre kütüphanesi'nin yaklaşık yirmi terabayt olduğunu söylemişti.

and the total traffic on this is running at seven terabytes per second.
ve üzerindeki toplam trafik saniyede yedi terabyte hızla akıyor.

and with these mobile phones, we transmit more than 600 terabytes of data every month.
ve bu cep telefonlarıyla her ay 600 terabayttan fazla veri transfer ediyoruz.

it can manage databases as large as 524 petabytes and address 2 terabytes of memory and supports 8 physical processors.
524 petabayta kadar veritabanı yönetebilmekte, 2 terabayt hafıza içermekte ve 8 fiziksel işlemci desteklemektedir.

26 terabytes fits in a computer system that's about this big, on spinning linux drives, and it costs about 60,000 dollars.
26 terabayt da yaklaşık bu büyüklükte bir bilgisayar sistemine sığar. linux sürücüleri ile birlikte toplamda 60000 dolara mâl olur.

so a megabyte, 26 million megabytes is 26 terabytes -- it goes mega-, giga-, tera-. 26 terabytes.
dolayısı ile megabayt, 26 milyon megabayt da 26 terabayt eder. mega, giga, tera diye gider, 26 terabayt.

using computers, even though they're getting faster and better all the time, it's a challenge to deal with gigabytes of data, terabytes of data and extracting the relevant information.
gigabaytlarca veriyi işlemek için bilgisayarları kullanmak, her ne kadar her geçen anda daha hızlı ve iyi oluyorlarsa da terbaytlarca veriyi işlemek ve işe yarar veriyi içlerinden ayıklamak gerçekten zor.

terabyte
terabayt