Je was op zoek naar: the whole year (Engels - Turks)

the whole year
tüm yıl

the whole message
tüm ileti

the whole mars catalog
tüm mars kataloğuimage/ info menu item (should be translated)

that's the whole idea.
İşte ana fikir bu.

view of the whole station
tüm istasyonun görülmesi

i saw the whole thing.
bütün şeyi gördüm.

did you read the whole book?
bütün kitabı okudun mu?

me feel good for the whole day
bana bütün gün iyi hissediyorum

he made up the whole story.
o, bütün hikayeyi uydurdu.

how much is the whole package?
bütün paket ne kadar?

and that's the whole piece.
ve işte parçanın tümü.

he bought the whole nine yards.
o, dokuz yardın tamamını satın aldı.

so, we clone the whole virus.
bütün virüsü klonladık.

englishmen are, on the whole, conservative.
İngilizler, genellikle, tutucudur.

he has worked throughout the whole day.
o, bütün gün boyunca çalışmaktaydı.

not quite the whole truth. anyway.
gerçekte olanlar tam da böyle sayılmaz ama neyse...

his paper was, on the whole, satisfactory.
onun raporu bir bütün olarak tatmin ediciydi.

"the whole family goes, including the kids.
selimaj, "Çocuklar da dahil olmak üzere bütün aile gidiyor.

"the whole process cost about 11m euros.
setimes'a konuşan blaku, "sürecin tamamı yaklaşık 11 milyon avroya mal oldu.

lehman brothers goes down, the whole lot collapses.
lehman brothers batıyor, diğerleri de batıyor.