Je was op zoek naar: etat (Frans - Turks)

etat
durum

région/etat
bölge/eyalet

etat de la redirection
yönlendirme durumu

etat d'opera link
opera link durumu

etat asservissement amont aval
grafcet

oui à un etat laïque !
laik devlete evet!

il y a beaucoup de gangs dans l'etat
devlet içinde türlü çeteler var

etat de la présence du réseau dans les pays candidats et les nouveaux etats membres
aday Ülkelerde ve yeni Üye devletlerde a¤ın temsili

"les maisons qui saignent contre la violence de l'etat".
"devlet şiddetine karşı kanayan evler".

b) aperçu des rapports nationaux sur l'etat de l'environnement publiés en
İsveç İsviçre türkiye İngiltere

on entend par public les personnes physiques ou morales, ayant ou non leur résidence ou leur siège statutaire dans un etat membre.
kamu, bir Üye Ülke’de ikamet eden ya da kayıtlı olan veya olmayan tüm gerçek ve tüzel kişiler anlamında kullanılmaktadır.

le président obama explique pourquoi : il est certain que cela va mettre la pression sur l'etat.
halkın hoşnutsuzluğu aynı zamanda bölgede çeşitli anlaşmazlıklar da oluşturan, ülkenin mülteciler için güvenli bir sığınak olmasındaki büyüyen rolüne de karşı durumda.

djibouti, petit etat aux confins de l'afrique et de la péninsule arabique, joue un rôle majeur dans la lutte occidentale contre le djihadisme.
afrika ve arap yarımadası'na sınırdaş küçük bir ülke olan cibuti, batı'nın cihatçılık ile mücadelesinde önemli bir rol oynuyor.

la dénonciation prendra effet, pour l'etat intéressé, un an après la date à laquelle elle aura été reçue par le secrétaire général de l'organisation des nations unies.
İlgili taraf devlet için, böyle bir vazgeçme, bu vazgeçiş bildirisinin birleşmiş milletler genel sekreteri tarafından alındığı tarihinden bir yıl sonra geçerli olacaktır.