Je was op zoek naar: ben de seni öpüyorum 💋​ (Turks - Engels)

ben de seni
i loved you too

ben de seni opuyorum
i love you

ben de seni bekliyordum.
i was waiting for you.

ben de seni çok istiyorum
i want you too

ben de seni seviyorum bebegim
baby

galiba ben de seni özlüyorum.
i guess i miss you too.

teşekkür ederim ve ben de seni seviyorum
thank you and i love you too

ey fir'avn, ben de seni mahvolmuş görüyorum.
and i think you are, indeed, o fir'aun (pharaoh) doomed to destruction (away from all good)!"

İkimiz de seni gördük.
we both saw you.

ben de senin amini yalim
do you want to suck my dick

ey firavun! ben de seni helak olmuş zannediyorum."
and i think you are, indeed, o fir'aun (pharaoh) doomed to destruction (away from all good)!"

ben de senin mahvolduğunu zannediyorum.”
pharaoh, i believe you are destroyed.'

beni izle de seni düzgün yola ileteyim."
follow me; i shall guide you to the right path.

ben de senin hakikaten mahvolduğunu sanıyorum!"
i truly think, o pharaoh, your days are done."

ve sen, birini öldürdün de seni endişeden kurtardık.
and you killed a man and we delivered you from sorrow.

ey firavun! ben de senin mahvolduğunu zannediyorum.”
and i think you are, indeed, o fir'aun (pharaoh) doomed to destruction (away from all good)!"

ey firavun! ben de senin hakikaten mahvolduğunu sanıyorum!"
and i think you are, indeed, o fir'aun (pharaoh) doomed to destruction (away from all good)!"

Çok iyi fransızca konuşuyorsun. keşke ben de senin kadar iyi konuşabilsem.
you speak french very well. i wish i could speak it as well as you.

ben de seni şunun için rahatsız ettim, bizim bir dursun abimiz var bartın tekkeönü’nden, ona sert ağaç lazım
the reason why i bother you is that we have a brother, dursun and he needs hardwood

bir de senden acele azab istiyorlar.
and they ask you to hasten on the torment!