Je was op zoek naar: ben yalnız kadınlarlardan her (Turks - Engels)

ben yalnız gideyim.
let me go alone.

ben yalnız bir adamım.
i am a lonely man.

ben yalnız olduğumda her zaman onu düşünürüm.
i always think of him when i'm alone.

ben yalnız olmaktan hoşlanmam.
i dislike being alone.

ben yalnız bana vahyedilene uyarım.
i follow nothing, except what is revealed to me.

ben yalnız seyahat etmek istiyorum.
i would like to travel alone.

ben, yalnız bana vahyedilen şeye uymadayım.
and i say not to you, "i am an angel"; i only follow what is revealed to me.

(onun için) ben yalnız o'na dayandım.
i put my trust in him.

ben yalnız o'na güvendim ve yalnız o'na yöneliyorum.
in him do i trust and to him do i turn in repentance.

yalnız o'na güvendim ben, yalnız o'na yöneliyorum."
and my guidance cannot come except from allah, in him i trust and unto him i repent.

ben yalnız o'na çağırıyorum ve dönüş de yalnız o'nadır.
to him (alone) i call and to him is my return."

ben yalnızım.
i'm lonely.

ben, yalnızca bana vahyolunana uyarım.
i follow nothing, except what is revealed to me.

muhakkak ki ben, yalnızca ben allah'ım.
i am god.

"ben, yalnızca apaçık bir uyarıcıyım."
i am only a clear warner'

de ki: "ben, yalnızca bana rabbimden vahyolunana uyarım.
say thou: i only follow that which hath been revealed unto me by my lord.

ben yalnızca o'na dayandım ve ancak o'na döneceğim."
i trust him and turn to him in repentance.