Je was op zoek naar: o ise (Turks - Engels)

o ise: "daha yok mu?" der.
and it shall say, 'are there any more to come?'

o ise gerçekten doğruyu söyleyenlerdendir."
he is indeed truthful."

o ise tamamiyle farklı bir dünyadır.
that's a totally different world.

o ise şeksiz şüphesiz doğrulardandır" dedi.
he is indeed truthful."

o ise nitelendiregeldikleri şeylerden yücedir, uzaktır.
be he glorified and exalted above (all) that they attribute to him.

o ise ne besler ne de açlığı giderir.
neither nourishing nor banishing hunger.

(o ise) hemen yalanladı ve isyan etti.
but (pharaoh) rejected it and disobeyed (guidance);

o ise kibirlenip, secde edenler arasında yer almadı.
he refused to be among the prostrate.

o isim bir şey hatırlatmıyor.
that name doesn't ring any bells.

o ise, diretti ve kibirlendi, (böylece) kafirlerden oldu.
he demurred through pride, and so became a disbeliever.

o ise tam sadık ve dürüst insanlardandır.” diye itiraf etti.
he is indeed truthful."

burada o isimde kimse yok.
there's no one by that name here.

o ise, "beni sudan koruması için bir tepeye sığınacağım," dedi.
"i shall go up a mountain," he said, "which will keep me from the water."

gözler o'nu idrak edemez; o ise bütün gözleri idrak eder.
no eye can see him, though he sees all eyes.

o isim bana hiçbir anlam ifade etmiyor.
that name doesn't mean anything to me.