Je was op zoek naar: sarsıntısı (Turks - Engels)

yer sarsıntısı
earthquakes

beyin sarsıntısı
concussion

akrabalı yetiştirme sarsıntısı
inbreeding depression

kızım beyin sarsıntısı geçirdi.
my daughter had a concussion.

her şey iki yıl önce kafamdan darbe alıp beyin sarsıntısı geçirmemle başladı.
it started two years ago, when i hit my head and got a concussion.

rabbinizden sakının; şüphesiz o kıyamet gününün sarsıntısı çok büyük bir şeydir.
be wary of your lord! indeed the quake of the hour is a terrible thing.

ey insanlar! rabbinizden sakının; doğrusu kıyamet gününün sarsıntısı büyük şeydir.
mankind! fear your lord; verily the quake of the hour shall be a thing mighty.

1912 ana sarsıntısı için izoseismal değerlerinin dağılımı açıkça mezoseismal bölge yoğunluklarının ix sırasında olduğunu göstermektedir.
the distribution of the isoseismals for the 1912 mainshock clearly shows that in the mezoseismal region intensities were of the order of ix.

ey insanlar, rabbinizden korkup-sakının, çünkü kıyamet saatinin sarsıntısı büyük bir şeydir.
mankind! fear your lord; verily the quake of the hour shall be a thing mighty.

1971 yılında "florida golden gloves" yarışmasında yaptığı bir maç sırasında bir beyin sarsıntısı daha geçirdi.
at the 1971 florida golden gloves, rourke suffered another concussion in a boxing match.

haziran ayında saldırganlar jutarnji list gazetesine bağlı araştırmacı gazeteci dusan miljus'u evinin önünde pusuya düşürerek beyin sarsıntısı ve kırık bir kolla hastanelik ettiler.
in june, assailants ambushed investigative reporter dusan miljus of the daily jutarnji list in front of his home, sending him to the hospital with a concussion and broken arm.