Van professionele vertalers, bedrijven, webpagina's en gratis beschikbare vertaalbronnen.
askerler, yelek ve kasklarına şeritlerle bağlanmış dise cihazı ve lazerli silahlarıyla savaş alanında olan biten herşeyi izleyebiliyorlar.
with the dise gear strapped on their vests and helmets, and with their weapons equipped with lasers, soldiers can monitor everything that is happening on the battlefield.
sıkı güvenlik tedbirleri altında yürütülen naklin video görüntülerinde, özel polisin hükümlüyü ciple havaalanına götürmeden önce kurşun geçirmez yelek giydirdiği görülüyor.
video footage of his transfer, which was conducted amid tight security, showed special police putting a bullet proof vest on him before driving to the airport in a jeep.
70'lerinin sonlarında olduğunu söyleyebilirim ve çıktıklarını da söyleyebilirim çünkü adam çok düzgün, küçük bir yelek giyiyordu, sarı bir kravatı vardı ve kahverengi bir kazağı vardı.
i would say they were in their late seventies, and i would say that they were on a date, because he was wearing a very neat little suit with a yellow tie -- a brown suit.