Je was op zoek naar: yemek yemeye gidiyorum (Turks - Engels)

yemek yemeye gidelim.
let's go eat.

tom yemek yemeye başladı.
tom started eating.

tom yemek yemeye devam etti.
tom kept eating.

laurie, en sevdiği restorana yemek yemeye gitti.
laurie went to her favourite restaurant to eat.

böyle pahalı bir restoranda yemek yemeye gücüm yetmez.
i can't afford eating in such an expensive restaurant.

ben yemek yemem.
i don't eat.

Çocuğun yemek yemeye ihtiyacı varsa, ona sağlıklı bir şey pişirin.
if the child needs to eat, cook something healthy for him.

lokavorlar, organivorlar, vejetaryenler, ve sadece iyi yemek yemeye meraklılarımız.
the locavores, the organivores, the vegetarians, and those of us who are just plain interested in good food.

yemek yemeyi biliyorlardır da
they must know how to eat.

tom yemek yemeyi durdurdu.
tom stopped eating.

yemek yemeyi bitirdin mi?
have you finished eating?

yemek yemeden önce ellerini yıkamalısın.
you should wash your hands before you eat.

genelde bu tür yerlerde yemek yemem.
i don't usually eat at places like this.

mademki yemek yemeyi bitirdik, gidelim.
now that we've finished eating, let's go.

yemek yemeden önce ellerimi nerede yıkayabilirim?
where can i wash my hands before i eat?

bazen birlikte akşam yemeği yemeye çıkalım.
let's go out and eat supper together sometimes.

kazlar yemlerini yedi ve eduardo bana grafik üstünde gösterdiler ki karaciğerlerini yüzde 20 büyütecek kadar daha fazla yemek yemeye başlamışlar.
they ate, and he showed me on a chart, how they ate about 20 percent more feed to feed their livers.

tanaka ailesi onlarla yemek yemem için beni davet etti.
the tanakas invited me to dine with them.

hırvatlar yemek yemeyi seviyorlar, özellikle de noel ve yılbaşında.
croatians like to eat, especially during the christmas and new year's holiday season.

ailenizle birlikte yemek yemenin önemli olduğunu düşünüyor musunuz?
do you think that eating with your family is important?