Je was op zoek naar: çıkan (Turks - Estisch)

Çıkan sayfalar
lehekülgi välja

bölüm 8yeni uyuşturucular ve yeni ortaya çıkan eğilimler
8. peatükk uued uimastid ja uimastitarbimise suundumused

bölüm 8: yeni uyuşturucular ve yeni ortaya çıkan eğilimler
8. peatük. uued narkootikumid ja esilekerkivad suundumused

yeni ortaya çıkan uyuşturucu eğilimleriile yeni uyuşturuculara karşı önlemler
uued ja esilekerkivad suundumused uimastitarbimises ning uute uimastite suhtes võetavad meetmed

cılız ve çirkin inekler ilk çıkan yedi semiz ineği yedi.
ja lahjad ning pahad lehmad sõid ära need seitse esimest lihavat lehma.

amarok açılırken çıkan açılış ekranının olmasını istiyorsanız, işaretleyin.
märkimisel näidatakse logo amaroki käivitamisel.

yeni ortaya çıkan uyuşturucu eğilimleri hakkında bilgi kaynağı olarak İnternet
internet kui teabeallikas esilekerkivate uimastisuundumuste kohta bradükardiat ja hingamisdepressiooni.

diğer nesnelerin yerlerinin değiştirilmesi ile çıkan artış gibi mesela kaydırıcı gibi.
märgib, kas teised objektid (näiteks hõljukid) saavad seda kallakut liigutada.

İnternet pazarında ortaya çıkan yeni maddeler dünyanın bazı yerlerinde geleneksel olarak kullanılan
muude uuenduste hulgas on tuntud kaubamärkide edasiarendamine ja atraktiivsete pakendite kasutamine.

gemiden çıkan nuhun oğulları sam, ham ve yafet idi. ham kenanın babasıydı.
ja noa pojad, kes laevast välja tulid, olid seem, haam ja jaafet; ja haam oli kaanani isa.

İnen de odur, her şeyi doldurmak üzere bütün göklerin çok üstüne çıkan da odur.
kes on läinud alla, on sama, kes on ka läinud üles üle kõigi taevaste, et tema kõik täidaks.

ortaya çıkan diyalogtaki genel sekmesinde en üstteki metin kutusunda ismi istediğiniz isimle değiştirin.
ilmuva dialoogi kaardil Üldine anna ülal asuvas tekstikastis loodavale viidale meelepärane nimi.

ajans, geniş kapsamlı bir çevre gündemini ele alır ve gözünü yeni ortaya çıkan eğilimlerden ayırmaz.
agentuur tegeleb paljude keskkonnateemadega ning jälgib tähelepanelikult esilekerkivaid suundumusi.

% 60) isterlerse kolaylıkla esrar bulabileceklerini düşünmeleri gerçeğine rağmen ortaya çıkan sonuçtur.
mõningal määral on sellealane teave kättesaadav, näiteks märkis prantsuse 2005. aasta rahvastiku-uuring, et inimeste hulgas, kes olid kanepit tarvitanud, kuid polnud seda teinud viimase aasta jooksul, oli enamasti (80%) põhjuseks lihtsalt huvi puudumine uimasti vastu, seda vaatamata asjaolule, et suurem osa täiskasvanuid (peaaegu 60%) arvas, et nad võiksid soovi korral kergesti kanepit hankida.

tam o sırada ortaya çıkan anna, tanrıya şükrederek yeruşalimin kurtuluşunu bekleyen herkese İsadan söz etmeye başladı.
tema tuli sinna samal tunnil ja ülistas jumalat ning k

bu yılın raporunda, her zaman olduğu gibi, gelecekteki sorunları öngörmek üzere yeni ortaya çıkan eğilimler saptanmaya çalışılmıştır.
hallutsinogeensetes seentes sisalduva kahe psühhoaktiivse aine, psilotsübiini ja psilotsiini kohta on olemas rahvusvaheline konventsioon.

emcdda, bugünkü uyuşturucu sorununu izlemenin yanı sıra, yeni uyuşturucular ve yeni ortaya çıkan eğilimlere karşı da her zaman duyarlıdır.
seirekeskuse peamine ülesanne on euroopa liidu narkoteabe võrreldavuse suurendamine.

avrupa birliği’nin erken uyarı sistemi uyuşturucu sahnesine çıkan yeni psikoaktif maddelere karşı hızlı tepki veren bir mekanizma sunmaktadır.
euroopa liidu varajase hoiatamise süsteem võimaldab kiiresti reageerida uute psühhoaktiivsete ainete ilmumisele uimastiturule.

bölüm: yeni ortaya çıkan uyuşturucu eğilimleri ile yeni uyuşturuculara karşı önlemler doğrudan bzp’ye atfedilebilecek hiçbir ölümcül vaka yoktur.
ghb avalikku interneti-müüki ( all. siiski ei ole teada surmaga lõppenud juhtumeid, mida saaks otseselt seostada bzpga.

avrupa’da, yeni ortaya çıkan sorunlara daha çabuk yanıt verebilmeyi sağlamak amacıyla birçok bilgi politikası ve süreci uygulamaya konmuş veya müzakere edilmektedir.
euroopas ei ole keskkonna- ega ruumiandmete puudust, et toetada keskkonnaeesmärkide saavutamist, ning on palju võimalusi, kuidas neid andmeid analüüsida ja avalikustada.