You searched for: i try my best in your languge (Engelska - Turkiska)

i'll try my best to finish it in time.
onu zamanında bitirmek için elimden geleni yapacağım.

i will do my best in everything.
her şeyde elimden geleni yapacağım.

i'll try my best today, too.
bugün ben de elimden geleni yapmaya çalışacağım.

all my friends encouraged me to try my best.
tüm arkadaşlarım beni elimden gelenin en iyisini yapmaya teşvik etti.

"i cannot be another ivo sanader …i can be myself and try my best.
kosor, "yeni bir sanader olamam, kendim olabilirim ve elimden gelenin en iyisini yapmaya çalışırım.

go on acting in your way; indeed i am going to act in my way; soon you will know whose end will be best in the hereafter."
ben de yapacağım! yurdun (dünyanın) sonunun kimin lehine olduğunu yakında bileceksiniz.

say, "o my people! go on acting in your way; indeed i am going to act in my way; soon you will know whose end will be best in the hereafter."
de ki: "ey halkım, elinizden geleni yapın, ben de elimden geleni yapacağım. yakında kimin nihai başarıya ulaştığını göreceksiniz!"

"it was hard to fine tune the sensibility of the song because it is not an easy song to perform," said brajic. "but ... i am ready and i'll do my best in oslo."
"Şarkının hassasiyetini ayarlamak zor oldu, zira icrası kolay bir parça değil." diyen brajiç şöyle devam etti: "fakat ... hazırım ve oslo'da elimden gelenin en iyisini yapacağım."