You searched for: we have come to pay you a visit (Engelska - Turkiska)

we have come to pay you a visit.
sizi ziyaret etmek için geldik.

we have come to you with a sign from your lord.
biz rabbinden sana bir ayet getirdik.

we have come to you with a token from your lord.
biz rabbinden sana bir ayet getirdik.

we have come a long way.
biz uzun bir yol geldik.

i have come to give you a purified son".
sana tertemiz bir erkek çocuğu hediye edeyim diye (geldim)."

we have come to you first, we have not gone elsewhere
tabii de şimdi size geldik ilk başka yere gitmedik

i have come to see you on business.
ben seni iş başında görmek için geldim.

“insights have come to you from your lord.
(doğrusu) size rabbiniz tarafından basiretler (idrak kabiliyeti) verilmiştir.

for now we have come to have firm faith.”
artık kesin olarak inanıyoruz."

and we have come to you with truth, and indeed, we are truthful.
"sana gerçeği getirdik, biz elbette doğru konuşuyoruz."

and we have come to you with the truth, and surely we are truthful,
"sana gerçeği getirdik, biz elbette doğru konuşuyoruz."

and we have come to you with the truth, and we are most surely truthful.
"sana gerçeği getirdik, biz şüphesiz doğru söyleyenleriz."

they said: nay, we have come to you with that about which they disputed.
"hayır" dediler. "biz sana, onların hakkında kuşkuya kapıldıkları şeyle geldik."

they said, "we have come willingly."
"İsteyerek (buyruğuna) geldik." dediler.

and many have come to deserve the punishment.
ama birçoğuna da azab hak olmuştur.

"we have come to you with news," they said, "of what your people doubt;
"hayır" dediler. "biz sana, onların hakkında kuşkuya kapıldıkları şeyle geldik."

we have come to thee with the truth, and assuredly we speak truly.
"sana gerçeği getirdik, biz elbette doğru konuşuyoruz."

we shall do the right, for we have come to believe with certainty."
artık kesin olarak inanıyoruz."