You searched for: you will never have the money (Engelska - Turkiska)

i have the money.
param var.

you will never annihilate the germs.
mikropları asla yok edemezsiniz.

they will never have faith.
hayır hayır, öyle değil.

then you will never prosper'
o takdirde bir daha asla kurtulamazsınız."

we don't have the money.
paramız yok.

i have questions that i will never have the answers
ben cevapları asla sorularım var

you will never walk alone anymore
hiçbir zaman yalnız yürümeyeceksin artık

say, ‘you will never follow us!
de ki, "siz bizi izlemiyeceksiniz.

i will never tell!
asla söylemeyeceğim.

you will never be able to avoid it.
tapmakta olduğun tanrına da bak!

...we will never have a perfect solution.
bu İngiliz şirketinin merkezi farnborough'dadır.

you will never get bored in her company.
ben onun şirketinde asla sıkılmayacağım.

you will never beat me, you hear me? never!
beni asla yenemeyeceksin, beni duydun mu? asla!

in fact, you will have a reward that will never end.
doğrusu sana kesintisiz bir ecir vardır.

you will never find any change in god’s pattern.
allah'ın kanununda asla bir değişiklik bulamazsın.

it is certain that the unjust will never have happiness."
gerçek olan şu ki, zalimler kurtulamayacaktır.

prioritising the shutter release button means you will never have to miss another moment when activating the camera.
deklanşörün öncelikli hale getirilmesi kameranın açılışında büyük avantaj sağlayan bir durum.

those who have forfeited their souls will never have faith."
ama kendilerini zarara sokanlar inanmazlar.

say, ‘you will never follow us! allah has said thus beforehand.’
de ki: "bize uymayacaksınız; allah sizin için önceden böyle buyurmuştur."

they will never have faith. in fact, their hearts are stained from their deeds.
asla, hayır; onların kazandıkları, kalpleri üzerinde pas tutmuştur.