You searched for: multon (Esperanto - Turkiska)

multon vi ne scias.
- zaten çoğu şeyi bilmiyorsun.

mi atendas multon de li.
ben ondan çok şey bekliyorum.

vi tro multon postulas de ni.
bizden çok şey istiyorsunuz.

vi multon instruis al mi, ĉefo.
bana çok şey öğrettin, şef.

mi scias ke li sukcesos multon.
başaracak, biliyorum.

bonaspektas. nu, ili ne devis fari multon.
- Çok bir şey yapmalarına gerek yokdu.

mi ĉiam amis ŝin. Ŝi multon instruis al mi.
bana birçok şey öğretti.

dio mia, kion vi faris al li? ne multon.
ama işler iyiye gidiyor.

bone, pardonu, ke mi iros... mi multon devas prizorgi.
evet...müsaade edersen, uğraşmam gereken işler var.

nu... dum ili bezonis min... mi ĉiam faris multon al ili.
bana ihtiyaçları olduğunda onlar için çok şey yaptım.

mi ja certis, ke tio ne estis vero ke mi petis multon.
tek başıma yiyemeyeceğimin farkındaydım çok fazla şey istediğimi biliyordum.

kondamnita viro, kiu sukcesis travivi, - tio ja signifas multon!
hayatta kalmış bir kelepçeli nişancı için, bu çok şey ifade ediyor.

sed unue li devas multon suferi, kaj esti malsxatata de cxi tiu generacio.
ama önce onun çok acı çekmesi ve bu kuşak tarafından reddedilmesi gerekir.

kaj poste, kiam ĉio serioze komenciĝis, oni malatentis ilin kaj multon alian.
sonra, işler ciddileşince, hayvanlar ilgisiz kaldı. her şey ilgisiz bırakıldı.

mi havas ankoraux multon por diri al vi, sed vi ne povas gxin nun elporti.
‹‹size daha çok söyleyeceklerim var, ama şimdi bunlara dayanamazsınız.

mi skribis por li la multon de miaj legxoj; sed li rigardas ilin kiel fremdajxon.
ne var ki garipsediler bunları.

mi havis multon por skribi al vi; sed mi ne volas skribi al vi per inko kaj kano;
sana yazacak çok şeyim var, ama mürekkeple, kalemle yazmak istemiyorum.

cxar mi tre gxojis kaj havis multon da konsolo pro via amo, cxar la koroj de la sanktuloj refresxigxis per vi, frato mia.
sevgin benim için büyük sevinç ve teselli kaynağı oldu. Çünkü kutsalların yürekleri senin sayende ferahladı, kardeşim.

kaj sidante kontraux la monkesto, li rimarkis, kiel la homoj enjxetas monerojn en la monkeston; kaj multaj ricxuloj enjxetis multon.
İsa tapınakta bağış toplanan yerin karşısında oturmuş, kutulara para atan halkı seyrediyordu. birçok zengin kişi kutuya bol para attı.

vi plugas malpiajxon, vi rikoltas malbonagojn, vi mangxas frukton de mensogo; cxar vi fidas vian vojon, la multon de viaj herooj.
yiğitlerinizin çokluğuna güvendiniz.