Att försöka lära sig översätta från mänskliga översättningsexempel.
Från professionella översättare, företag, webbsidor och fritt tillgängliga översättningsdatabaser.
ils répondirent: il mérite la mort.
buna ne diyorsunuz?›› ‹‹Ölümü hak etti!›› diye karşılık verdiler.
Senast uppdaterad: 2012-05-05
Användningsfrekvens: 1
Kvalitet:
ils répondirent: le seigneur en a besoin.
onlar da, ‹‹rabbin ona ihtiyacı var›› karşılığını verdiler.
Senast uppdaterad: 2012-05-05
Användningsfrekvens: 1
Kvalitet:
les fils de heth répondirent à abraham, en lui disant:
hititler, ‹‹efendim, bizi dinle›› diye yanıtladılar, ‹‹sen aramızda güçlü bir beysin. Ölünü mezarlarımızın en iyisine göm. Ölünü gömmen için kimse senden mezarını esirgemez.››
Senast uppdaterad: 2012-05-05
Användningsfrekvens: 1
Kvalitet:
ils répondirent: «nous cherchons la grande coupe du roi.
"kralın su tasını kaybettik.
Senast uppdaterad: 2014-07-03
Användningsfrekvens: 1
Kvalitet:
Varning: Innehåller osynlig HTML-formatering
alors ils répondirent qu`ils ne savaient d`où il venait.
sonunda, ‹‹nereden olduğunu bilmiyoruz›› yanıtını verdiler.
Senast uppdaterad: 2012-05-05
Användningsfrekvens: 1
Kvalitet:
alors ils répondirent: appelons la jeune fille et consultons-la.
‹‹kızı çağırıp ona soralım›› dediler.
Senast uppdaterad: 2012-05-05
Användningsfrekvens: 1
Kvalitet:
ils répondirent comme jésus l`avait dit. et on les laissa aller.
Öğrenciler İsanın kendilerine söylediklerini tekrarlayınca, adamlar onları rahat bıraktı.
Senast uppdaterad: 2012-05-05
Användningsfrekvens: 1
Kvalitet:
les huissiers répondirent: jamais homme n`a parlé comme cet homme.
görevliler, ‹‹hiç kimse hiçbir zaman bu adamın konuştuğu gibi konuşmamıştır›› karşılığını verdiler.
Senast uppdaterad: 2012-05-05
Användningsfrekvens: 1
Kvalitet:
ils lui répondirent: non, mon seigneur, tes serviteurs sont venus pour acheter du blé.
‹‹aman, efendim›› diye karşılık verdiler, ‹‹biz kulların yalnızca yiyecek satın almaya geldik.
Senast uppdaterad: 2012-05-05
Användningsfrekvens: 1
Kvalitet:
[les mécréants] répondirent: «vous n'êtes que des hommes comme nous.
dediler ki: "siz, bizim benzerimiz olan birer beşerden başkası değilsiniz.
Senast uppdaterad: 2014-07-03
Användningsfrekvens: 1
Kvalitet:
Varning: Innehåller osynlig HTML-formatering
jésus leur demanda: combien avez-vous de pains? sept, répondirent-ils.
İsa, ‹‹kaç ekmeğiniz var?›› diye sordu. ‹‹yedi tane›› dediler.
Senast uppdaterad: 2012-05-05
Användningsfrekvens: 1
Kvalitet:
ils répondirent: jean baptiste; les autres, Élie, les autres, l`un des prophètes.
Öğrencileri ona şu karşılığı verdiler: ‹‹vaftizci yahya diyorlar. ama kimi İlyas, kimi de peygamberlerden biri olduğunu söylüyor.››
Senast uppdaterad: 2012-05-05
Användningsfrekvens: 1
Kvalitet:
il leur dit: connaissez-vous laban, fils de nachor? ils répondirent: nous le connaissons.
yakup, ‹‹nahorun torunu lavanı tanıyor musunuz?›› diye sordu. ‹‹tanıyoruz›› dediler.
Senast uppdaterad: 2012-05-05
Användningsfrekvens: 1
Kvalitet:
de là il monta à penuel, et il fit aux gens de penuel la même demande. ils lui répondirent comme avaient répondu ceux de succoth.
gidyon oradan penuele gitti ve oranın halkından da aynı şeyi istedi. penuel halkı da sukkot halkının verdiği yanıtın aynısını verdi.
Senast uppdaterad: 2012-05-05
Användningsfrekvens: 1
Kvalitet:
et il dit: où l`avez-vous mis? seigneur, lui répondirent-ils, viens et vois.
‹‹onu nereye koydunuz?›› diye sordu. ona, ‹‹ya rab, gel gör›› dediler.
Senast uppdaterad: 2012-05-05
Användningsfrekvens: 1
Kvalitet:
ils lui répondirent: c`est que personne ne nous a loués. allez aussi à ma vigne, leur dit-il.
‹‹ ‹kimse bize iş vermedi ki› dediler. ‹‹onlara, ‹siz de bağa gidin, çalışın› dedi.
Senast uppdaterad: 2012-05-05
Användningsfrekvens: 1
Kvalitet:
ils lui répondirent: es-tu aussi galiléen? examine, et tu verras que de la galilée il ne sort point de prophète.
ona, ‹‹yoksa sen de mi celiledensin?›› diye karşılık verdiler. ‹‹araştır, bak, celileden peygamber çıkmaz.››
Senast uppdaterad: 2012-05-05
Användningsfrekvens: 1
Kvalitet:
alors ils répondirent à jésus: nous ne savons. et jésus leur dit: moi non plus, je ne vous dirai pas par quelle autorité je fais ces choses.
İsa'ya, ‹‹bilmiyoruz›› diye yanıt verdiler. İsa da onlara, ‹‹ben de size bunları hangi yetkiyle yaptığımı söylemeyeceğim›› dedi.
Senast uppdaterad: 2012-05-05
Användningsfrekvens: 1
Kvalitet:
ils en apportèrent un; et jésus leur demanda: de qui sont cette effigie et cette inscription? de césar, lui répondirent-ils.
parayı getirdiler. İsa, ‹‹bu resim, bu yazı kimin?›› diye sordu. ‹‹sezarın›› dediler.
Senast uppdaterad: 2012-05-05
Användningsfrekvens: 1
Kvalitet:
les chaldéens répondirent au roi en langue araméenne: o roi, vis éternellement! dis le songe à tes serviteurs, et nous en donnerons l`explication.
yıldızbilimciler aramice, ‹‹ey kral, sen çok yaşa!›› dediler, ‹‹düşünü bu kullarına anlat ki, ne anlama geldiğini söyleyelim.›› yazılmıştır.
Senast uppdaterad: 2012-05-05
Användningsfrekvens: 1
Kvalitet: