You searched for: pldukça ilginç bir tesadüf (Turkiska - Engelska)

bu bir tesadüf.
it's a coincidence.

bir tesadüf olabilir.
it could be a coincidence.

bu ilginç bir çelişki
so it's an interesting paradox at play there.

bu bir tesadüf değil.
it's no accident.

ne ilginç bir hikaye!
what an interesting story it is!

bu çok ilginç bir kitaptır.
this is a very interesting book.

Çok, çok ilginç bir gezegen.
very, very interesting planet.

bize ilginç bir hikaye anlattı.
she told us an interesting story.

aslında, ilginç bir şey değil.
nothing really interesting, basically.

ama burada ilginç bir asimetri var.
but there is a curious asymmetry here.

bana kalırsa, bu bir tesadüf değil.
and i think this isn't just chance.

o oğluna ilginç bir hikaye anlattı.
he told his son an interesting story.

o çok ilginç biri.
she's a very interesting person.

dizin listeleme ilginç bir şekilde başarısız oldu.
folder listing failed in interesting ways.

tom boston'un ilginç bir bölümünde yaşadı.
tom lived in an interesting part of boston.

fakat endonezya'dan ilginç bir anekdot buldum.
but there was one interesting anecdote that i found in indonesia.

ve ben bu şekilde düşünmemizin bir tesadüf olmadığını düşünüyorum.
and i think it's no accident that we think this way.

shoemaker' ların evinde oldukça ilginç bir gündü.
must have been a very interesting day in the shoemaker house.

o bir tesadüftü.
it was a coincidence.

İlginç bir durumdu.
so this was interesting.