Şunu aradınız:: actively (İngilizce - Türkçe)

connection actively refused
bağlantıya izin verilmedisocket error code connectiontimedout

actively participate in risk workshops*
risk seminerlerine etkin şekilde katılmak.*

albania is also actively seeking integration into nato.
arnavutluk nato'ya üye olabilmek için aktif çaba sarfediyor.

and nobody minds that. we actively welcome it.
ve kimsenin buna itirazı yoktur. aslında bunu dört gözle bekleriz.

and i suspect, by someone who actively dislikes us.
ve tahminim bunu bizden hoşlanmayan kimseler yapıyorlar.

washington to be actively engaged in balkans in 2005, 2006
washington 2005-2006 döneminde balkanlar'da aktif olacak

the transplant community has actively campaigned in organ donation.
nakil topluluğu aktif olarak organ bağışı kampanyaları yaptı.

georgian calligraphy was actively created outside of georgia as well.
gürcü kaligrafisi etkin olarak gürcistan dışında da oluşturulmuştu.

he participated actively in the afghan resistance during soviet invasion.
sovyet işgali sırasında afgan direnişine aktif olarak katıldı.

moldovan ngos are also actively involved in the pre-election process.
moldovalı stk'lar da seçim öncesi süreçte aktif rol alıyorlar.

and that's why i talk about the need to actively manage dissent.
ve benim neden aktif olarak gözetilmiş muhalefete ihtiyacımız olduğunu söyleme nedenim.

dacic has been actively pursuing the saric drug smuggling and money laundering case.
daciç, sariç'in uyuşturucu kaçakçılığı ve para aklama davasını aktif şekilde takip ediyor.

kuci: we participate actively in the dialogue; we will be a constructive part.
kuçi: diyaloğa aktif şekilde katılıyoruz, yapıcı bir taraf olacağız.

it was actively used in the battle of france, and during the north africa campaign.
fransa seferi ve kuzey afrika cephesinde etkili olarak kullanıldı.

and also, we had them [actively] email us a couple of times a week.
ve ayrıca, doğrudan da bize haftada birkaç tane e-posta göndermelerini istedik.

"of the 57 companies created four years ago, 38 actively work and did not lay off anyone.
sırbistan İş kadınları derneği müdürü sanja popoviç-pantiç setimes'a verdiği demeçte, "dört yıl önce kurulan 57 şirketin 38'i faal şekilde çalışıyor ve kimseyi işten çıkarmadı.

during his years in milan he was actively involved in the satirical magazine "bertoldo".
milan'daki yılları süresince, hicivsel dergi "bertoldo"'da aktif olarak yer aldı.

the government decided to actively address the problem because the troublesome franc became a hot political issue this election year.
hükümet, sorunlu frangın bu seçim yılında sıcak bir siyasi mesele haline gelmesi nedeniyle sorunla aktif şekilde ilgilenmeye karar verdi.

elghandour's greek wife, anna stamou, is also actively involved in the muslim association of greece.
elghandour’un yunan eşi anna stamu da yunanistan müslüman derneği'nin çalışmalarında etkin bir rol oynuyor.

"we continue to actively support euro-atlantic aspirations in this region," the document stated.
belgede, "bu bölgedeki avrupa-atlantik umutlarını aktif şekilde desteklemeye devam ediyoruz." ifadesi yer aldı.