Şunu aradınız:: absalón (İspanyolca - Türkçe)

İnsan katkıları

Profesyonel çevirmenler, işletmeler, web sayfaları ve erişimin serbest olduğu çeviri havuzlarından.

Çeviri ekle

İspanyolca

Türkçe

Bilgi

İspanyolca

absalón

Türkçe

abşalom

Son Güncelleme: 2014-05-07
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:

Referans: Wikipedia

İspanyolca

absalón y los de israel acamparon en la tierra de galaad

Türkçe

avşalomla İsrailliler gilat bölgesinde ordugah kurdular. masoretik metin ‹‹İsrailli››.

Son Güncelleme: 2012-05-05
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:

Referans: Wikipedia

İspanyolca

así absalón huyó y se fue a gesur, y estuvo allí tres años

Türkçe

geşura kaçan avşalom orada üç yıl kaldı.

Son Güncelleme: 2012-05-05
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:

Referans: Wikipedia

İspanyolca

durante dos años estuvo absalón en jerusalén y no vio la cara del rey

Türkçe

avşalom kralı görmeden yeruşalimde iki yıl yaşadı.

Son Güncelleme: 2012-05-05
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:

Referans: Wikipedia

İspanyolca

el consejo pareció bueno a absalón y a todos los ancianos de israel

Türkçe

bu öğüt avşalomu ve İsrail ileri gelenlerini hoşnut etti.

Son Güncelleme: 2012-05-05
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:

Referans: Wikipedia

İspanyolca

como absalón le insistió, dejó ir con él a amnón y a todos los hijos del rey

Türkçe

ancak avşalom üsteleyince, kral amnonu ve bütün öbür oğullarını onunla gönderdi.

Son Güncelleme: 2012-05-05
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:

Referans: Wikipedia

İspanyolca

joab, hijo de sarvia, se dio cuenta de que el corazón del rey se inclinaba por absalón

Türkçe

kral davutun avşalomu özlediğini anlayan seruya oğlu yoav, birini gönderip tekoada yaşayan bilge bir kadını getirtti. yoav kadına, ‹‹lütfen yasa bürün›› dedi, ‹‹yas giysilerini giy. yağ sürme ve ölü için günlerdir yas tutan bir kadın gibi davran.

Son Güncelleme: 2012-05-05
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:

Referans: Wikipedia

İspanyolca

así husai, amigo de david, llegó a la ciudad. y absalón entró en jerusalén

Türkçe

böylece davut'un dostu huşay yeruşalim'e gitti. tam o sırada avşalom da kente giriyordu.

Son Güncelleme: 2012-05-05
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:

Referans: Wikipedia

İspanyolca

a absalón le nacieron tres hijos y una hija, que se llamaba tamar. ella era una mujer hermosa

Türkçe

avşalomun üç oğlu ve tamar adında çok güzel bir kızı vardı. kg.

Son Güncelleme: 2012-05-05
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:

Referans: Wikipedia

İspanyolca

aconteció después de esto que absalón consiguió un carro, caballos y cincuenta hombres que corriesen delante de él

Türkçe

bundan sonra avşalom kendisine bir savaş arabası, atlar ve önünde koşacak elli kişi hazırladı.

Son Güncelleme: 2012-05-05
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:

Referans: Wikipedia

İspanyolca

absalón huyó y se fue a talmai hijo de amijud, rey de gesur. y david lloraba por su hijo todos los días

Türkçe

avşalom geşur kralı ammihut oğlu talmayın yanına kaçtı. davut ise oğlu amnon için sürekli yas tutuyordu.

Son Güncelleme: 2012-05-05
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:

Referans: Wikipedia

İspanyolca

con absalón fueron 200 hombres de jerusalén, invitados por él. ellos fueron inocentemente, sin tener conocimiento de nada

Türkçe

yeruşalimden çağrılan iki yüz kişi olup bitenden haberleri olmaksızın, iyi niyetle avşalomla birlikte gittiler.

Son Güncelleme: 2012-05-05
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:

Referans: Wikipedia

İspanyolca

absalón hijo de david tenía una hermana hermosa que se llamaba tamar. y aconteció después de esto que amnón hijo de david se enamoró de ella

Türkçe

davutun oğlu avşalomun tamar adında güzel bir kızkardeşi vardı. davutun başka bir oğlu, amnon tamara gönül verdi.

Son Güncelleme: 2012-05-05
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:

Referans: Wikipedia

İspanyolca

en todo israel no había un hombre tan alabado por su belleza como absalón. desde la planta de su pie hasta su coronilla, no había defecto en él

Türkçe

bütün İsrailde avşalom kadar yakışıklılığı için övülen kimse yoktu; tepeden tırnağa kusursuz biriydi.

Son Güncelleme: 2012-05-05
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:

Referans: Wikipedia

İspanyolca

el rey cubrió su cara y clamó en alta voz: --¡hijo mío absalón! ¡absalón, hijo mío, hijo mío

Türkçe

kral ise yüzünü örtmüş, yüksek sesle, ‹‹ah oğlum avşalom! avşalom, oğlum, oğlum!›› diye bağırıyordu.

Son Güncelleme: 2012-05-05
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:

Referans: Wikipedia

İspanyolca

después de dos años acontenció que absalón tenía esquiladores en baal-hazor, que está junto a efraín, e invitó absalón a todos los hijos del rey

Türkçe

tam iki yıl sonra, avşalom kralın bütün oğullarını kendi koyun kırkıcılarının bulunduğu efrayim kenti yakınındaki baal-hasora çağırdı.

Son Güncelleme: 2012-05-05
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:

Referans: Wikipedia

İspanyolca

la noticia llegó hasta joab, porque joab también se había adherido a adonías, aunque no se había adherido a absalón. joab huyó al tabernáculo de jehovah y se asió de los cuernos del altar

Türkçe

haber yoava ulaştı. yoav daha önce ayaklanan avşalomu desteklemediği halde adoniyayı destekledi. bu nedenle rabbin Çadırına kaçtı ve sunağın boynuzlarına sarıldı.

Son Güncelleme: 2012-05-05
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:

Referans: Wikipedia

İspanyolca

"pero mostrarás benevolencia a los hijos de barzilai el galadita. que ellos estén entre los que comen a tu mesa, porque se pusieron a mi lado cuando yo iba huyendo de tu hermano absalón

Türkçe

‹‹gilatlı barzillayın oğullarına iyi davran, sofranda yemek yiyenlerin arasında onlara da yer ver. Çünkü ben ağabeyin avşalomun önünden kaçtığım zaman onlar bana yardım etmişlerdi.

Son Güncelleme: 2012-05-05
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:

Referans: Wikipedia
Uyarı: Görünmez HTML biçimlendirmesi içeriyor

İspanyolca

entonces husai dijo a los sacerdotes sadoc y abiatar: --de esta y esta manera aconsejó ajitofel a absalón y a los ancianos de israel, y de esta y esta manera les aconsejé yo

Türkçe

huşay kâhin sadokla kâhin aviyatara şöyle dedi: ‹‹ahitofel avşaloma ve İsrailin ileri gelenlerine böyle öğüt verdi, bense şöyle öğüt verdim.

Son Güncelleme: 2012-05-05
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:

Referans: Wikipedia

İspanyolca

--y añadía absalón--: ¡quién me pusiera por juez en el país, para que viniera a mí todo el que tuviese pleito o causa, y yo le haría justicia

Türkçe

sonra konuşmasını şöyle sürdürürdü: ‹‹keşke kral beni ülkeye yargıç atasa! davası ya da sorunu olan herkes bana gelse, ben de ona hakkını versem!››

Son Güncelleme: 2012-05-05
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:

Referans: Wikipedia

Daha iyi çeviri için
7,761,991,760 insan katkısından yararlanın

Kullanıcılar yardım istiyor:



Deneyiminizi iyileştirmek için çerezleri kullanıyoruz. Bu siteyi ziyaret etmeye devam ederek çerezleri kullanmamızı kabul etmiş oluyorsunuz. Daha fazla bilgi edinin. Tamam