İnsan çevirisi örneklerinden çeviri yapmayı öğrenmeye çalışıyor.
Profesyonel çevirmenler, işletmeler, web sayfaları ve erişimin serbest olduğu çeviri havuzlarından.
con ira y furor haré venganza en las naciones que no escucharon.
söz dinlemeyen ulusları öfke ve gazapla cezalandıracağım.››
Son Güncelleme: 2012-05-05
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
más bien, murmuraron en sus tiendas y no escucharon la voz de jehovah
dinlemediler rabbin sesini.
Son Güncelleme: 2012-05-05
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
pero ellos no escucharon; antes bien, hicieron según su antigua costumbre
ne var ki samiriyeye yerleşenler buna kulak asmadılar ve eski törelerine göre yaşamaya devam ettiler.
Son Güncelleme: 2012-05-05
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
mi dios los desechará, porque no le escucharon. andarán errantes entre las naciones
uluslar arasında dolaşıp duracaklar.
Son Güncelleme: 2012-05-05
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
pero ellos no escucharon ni inclinaron su oído, sino que endurecieron su cerviz para no escuchar ni recibir corrección
ne var ki, onlar sözümü dinlemediler, kulak asmadılar. dikbaşlılık ederek beni dinlemediler, yola gelmek istemediler.
Son Güncelleme: 2012-05-05
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
pero no escucharon ni inclinaron su oído para volverse de su maldad, para dejar de quemar incienso a otros dioses
ama dinlemediler, kulak asmadılar. kötülüklerinden dönmediler, başka ilahlara buhur yakmaktan vazgeçmediler.
Son Güncelleme: 2012-05-05
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
aconteció que como llamé y ellos no escucharon, así ellos llamaron y yo no escuché, dice jehovah de los ejércitos
‹‹ ‹madem ben çağırınca dinlemediler› diyor her Şeye egemen rab, ‹onlar çağırınca, ben de onları dinlemeyeceğim.
Son Güncelleme: 2012-05-05
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
sin embargo, les envió profetas para que los hiciesen volver a jehovah; y éstos les amonestaron, pero ellos no escucharon
kendisine dönmeleri için aralarına peygamberler gönderdi. bu peygamberler halkı uyardılarsa da, onlara kulak asmadılar.
Son Güncelleme: 2012-05-05
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
de esta manera habló moisés a los hijos de israel, pero ellos no escucharon a moisés, a causa del decaimiento de ánimo y de la dura esclavitud
musa bunları İsraillilere anlattı, ama umutları kırıldığı ve ağır baskı altında oldukları için onu dinlemediler.
Son Güncelleme: 2012-05-05
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
pero ellos no escucharon, y manasés hizo que se desviaran, e hicieron lo malo, más que las naciones que jehovah había destruido ante los hijos de israel
ama halk kulak asmadı. manaşşe onları öylesine yoldan çıkardı ki, rabbin İsrail halkının önünde yok ettiği uluslardan daha çok kötülük yaptılar.
Son Güncelleme: 2012-05-05
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
pero no escucharon ni inclinaron su oído, sino que caminaron en la dureza de su malvado corazón, según sus propios planes. caminaron hacia atrás y no hacia adelante
ne var ki, dinlemediler, kulak asmadılar; kendi isteklerinin, kötü yüreklerinin inadı doğrultusunda yürüdüler. İleri değil, geri gittiler.
Son Güncelleme: 2012-05-05
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
"por muchos años te mostraste paciente y les amonestaste con tu espíritu por medio de tus profetas, pero no escucharon. por eso les entregaste en mano de los pueblos de la tierra
yıllarca onlara katlandın. ruhunla, peygamberlerin aracılığıyla onları uyardın. ama kulak asmadılar. bunun üzerine onları çeşitli ülke halklarının ellerine teslim ettin.
Son Güncelleme: 2012-05-05
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
Uyarı: Görünmez HTML biçimlendirmesi içeriyor
a quienes escucharon a alá y al enviado, luego de la herida recibida, a quienes, entre ellos, hicieron el bien y temieron a alá, se les reserva una magnífica recompensa.
hele o yara aldıktan sonra allah'ın ve resulünün çağrısına uyup gönül verenlere, hele onlar gibi ihsan ve takvâ sahiplerine pek büyük mükâfatlar vardır.
Son Güncelleme: 2014-07-03
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
pero no escucharon ni inclinaron su oído. más bien, se fueron cada uno tras la porfía de su malvado corazón. por eso traeré sobre ellos todas las palabras de este pacto que mandé que cumpliesen, pero que no cumplieron.
ama dinlemediler, kulak asmadılar. bunun yerine kötü yüreklerinin inadı uyarınca davrandılar. ben de uymalarını buyurduğum, ama uymadıkları bu antlaşmada açıklanan bütün lanetleri başlarına getirdim.› ››
Son Güncelleme: 2012-05-05
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
porque como el cinto se adhiere a los lomos del hombre, dice jehovah, así hice que se adhirieran a mí toda la casa de israel y toda la casa de judá, para que me fuesen pueblo y para renombre, alabanza y honra. pero no escucharon.
kuşak insanın beline nasıl yapışırsa, ben de İsrail ve yahuda halklarını kendime öyle yapıştırdım› diyor rab, ‹Öyle ki, bana ün, övgü, onur getirecek bir halk olsunlar. ama dinlemediler.› ››
Son Güncelleme: 2012-05-05
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
'cada siete años dejaréis en libertad, cada uno a su hermano hebreo que se os haya vendido. te servirá seis años, y lo dejarás ir libre de ti.' pero vuestros padres no me escucharon, ni inclinaron su oído
‹size satılıp altı yıl kölelik eden İbrani kardeşlerinizi yedinci yıl özgür bırakacaksınız.› ama atalarınız beni dinlemediler, kulak asmadılar.
Son Güncelleme: 2012-05-05
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite: