Şunu aradınız:: ingebring (Afrikanca - Türkçe)

Bilgisayar çevirisi

İnsan çevirisi örneklerinden çeviri yapmayı öğrenmeye çalışıyor.

Afrikaans

Turkish

Bilgi

Afrikaans

ingebring

Turkish

 

Kimden: Makine Çevirisi
Daha iyi bir çeviri öner
Kalite:

İnsan katkıları

Profesyonel çevirmenler, işletmeler, web sayfaları ve erişimin serbest olduğu çeviri havuzlarından.

Çeviri ekle

Afrikanca

Türkçe

Bilgi

Afrikanca

daar is spyware ingebring op die chip.

Türkçe

bu bir sahtekar. Şu devreye casus yazılım yerleştirilmiş.

Son Güncelleme: 2016-10-27
Kullanım Sıklığı: 2
Kalite:

Afrikanca

en die owerpriesters het baie beskuldiginge teen hom ingebring.

Türkçe

başkâhinler ona karşı birçok suçlamada bulundular.

Son Güncelleme: 2012-05-06
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:

Afrikanca

hy het my in die wynhuis ingebring, en sy vaandel oor my was die liefde.

Türkçe

Üzerimdeki sancağı aşktı.

Son Güncelleme: 2012-05-06
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:

Afrikanca

die beskuldigers het teen hom opgetree en geen beskuldiging ingebring van dinge soos ek verwag het nie,

Türkçe

ne var ki, kalkıp konuşan davacılar ona, beklediğim türden kötülüklerle ilgili hiçbir suçlama yöneltmediler.

Son Güncelleme: 2012-05-06
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:

Afrikanca

teen my tog het hy geen woorde ingebring nie; en met u redeneringe sal ek hom nie beantwoord nie.

Türkçe

bu yüzden onu sizin sözlerinizle yanıtlamayacağım.

Son Güncelleme: 2012-05-06
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:

Afrikanca

want ons het niks in die wêreld ingebring nie; dit is duidelik dat ons ook niks daaruit kan wegdra nie.

Türkçe

Çünkü dünyaya ne bir şey getirdik, ne de ondan bir şey götürebiliriz.

Son Güncelleme: 2012-05-06
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:

Afrikanca

en dieselfde dag aan die here geoffer van die buit wat hulle ingebring het, sewe honderd beeste en sewe duisend stuks kleinvee.

Türkçe

yağmalamış oldukları hayvanlardan yedi yüz sığırla yedi bin davarı o gün rabbe kurban ettiler.

Son Güncelleme: 2012-05-06
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:

Afrikanca

en ons vaders het dit ontvang en met josua ingebring in die besitting van die nasies wat god voor ons vaders uitgedryf het, tot op die dae van dawid

Türkçe

tanıklık Çadırını önceki kuşaktan teslim alan atalarımız, yeşunun önderliğinde öteki ulusların topraklarını ele geçirdikleri zaman, çadırı yanlarında getirdiler. ulusları atalarımızın önünden kovan, tanrının kendisiydi. Çadır davutun zamanına dek kaldı.

Son Güncelleme: 2012-05-06
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:

Afrikanca

en hy het die heilige gawes van sy vader en sy eie heilige gawes in die huis van god ingebring: silwer en goud en allerhande voorwerpe.

Türkçe

babasının ve kendisinin adadığı altını, gümüşü ve eşyaları tanrının tapınağına getirdi.

Son Güncelleme: 2012-05-06
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:

Afrikanca

en toe hy verskyn, het die jode wat van jerusalem afgekom het, rondom hom gestaan en baie en swaar beskuldiginge teen paulus ingebring wat hulle nie kon bewys nie,

Türkçe

pavlus içeri girince, yeruşalimden gelen yahudiler çevresini sardılar ve kanıtlayamadıkları birçok ağır suçlamada bulundular.

Son Güncelleme: 2012-05-06
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:

Afrikanca

behalwe wat ingekom het van die koopmans wat rondtrek, en van die handelaars, terwyl ook al die konings van arabië en die goewerneurs van die land vir salomo goud en silwer ingebring het.

Türkçe

tüccarların ve alım satımla uğraşanların getirdiği altın bunun dışındaydı. arabistanın bütün krallarıyla İsrail valileri de süleymana altın, gümüş getiriyorlardı.

Son Güncelleme: 2012-05-06
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:

Afrikanca

"die seisoenverandering net sien in die lug die lente se koms net sien in die weer, of die mandjies blomme net ingebring word deur smouse van ander plekke."

Türkçe

"İlkbahar yalnızca havanın niteliğinin değişmesinden ya da sokak satıcılarının banliyölerden getirdikleri çiçek sepetleriyle kendini duyurur; "Çarşı pazarda satılan bir ilkbahardır bu."

Son Güncelleme: 2016-10-27
Kullanım Sıklığı: 2
Kalite:

Uyarı: Görünmez HTML biçimlendirmesi içeriyor

Afrikanca

en die offergawes en die tiendes en die heilige gawes getrou ingebring; en daaroor was konánja, die leviet, as hoof aangestel, en sy broer símeï as tweede.

Türkçe

bağışlar, ondalıklar, adanan armağanlar sadakatle içeri getirildi. bütün bu işlerin sorumlusu olarak levili konanya atandı; kardeşi Şimi de yardımcısı oldu.

Son Güncelleme: 2012-05-06
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:

Afrikanca

en die kinders van israel en juda wat in die stede van juda woonagtig was, hulle het ook die tiendes ingebring van beeste en kleinvee en die tiendes van die heilige gawes wat aan die here hulle god geheilig was, en dit op hope neergelê.

Türkçe

yahuda kentlerinde yaşayan İsraillilerle yahudalılar da sığırlarının, davarlarının, tanrıları rabbe adamış oldukları kutsal armağanların ondalığını getirip bir araya yığdılar.

Son Güncelleme: 2012-05-06
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:

Afrikanca

en salomo het hom verswaer met farao, die koning van egipte; hy het naamlik die dogter van farao geneem en haar in die stad van dawid ingebring totdat hy met die bou van sy huis en die huis van die here en die muur van jerusalem rondom klaar sou wees.

Türkçe

süleyman, mısır firavununun kızıyla evlendi. böylece firavunla müttefik oldu. eşini davut kentine götürdü. kendi sarayı, rabbin tapınağı ve yeruşalimin çevre surları tamamlanıncaya kadar orada yaşadılar.

Son Güncelleme: 2012-05-06
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:

Afrikanca

en toe al die werk wat koning salomo in die huis van die here gemaak het, gereed was, het salomo die geheiligde gawes van sy vader dawid ingebring; die silwer en die goud en die voorwerpe het hy in die skatkamers van die huis van die here neergesit.

Türkçe

rab'bin tapınağı'nın yapımı tamamlanınca kral süleyman, babası davut'un adadığı altın, gümüş ve öbür eşyaları getirip tapınağın hazine odalarına yerleştirdi.

Son Güncelleme: 2012-05-06
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:

Afrikanca

as die here jou god hulle voor jou uit verjaag, moet dan nie in jou hart spreek en sê: die here het my ter wille van my geregtigheid ingebring om hierdie land in besit te neem nie; want weens die goddeloosheid van hierdie nasies verdryf die here hulle voor jou uit.

Türkçe

‹‹tanrınız rab bu ulusları önünüzden kovunca, ‹rab doğruluğumuzdan ötürü bu ülkeyi mülk edinelim diye bizi buraya getirdi› diye düşünmeyin. Çünkü rab, bu ulusları yaptıkları kötülükler yüzünden önünüzden kovuyor.

Son Güncelleme: 2012-05-06
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:

Daha iyi çeviri için
7,761,775,380 insan katkısından yararlanın

Kullanıcılar yardım istiyor:



Deneyiminizi iyileştirmek için çerezleri kullanıyoruz. Bu siteyi ziyaret etmeye devam ederek çerezleri kullanmamızı kabul etmiş oluyorsunuz. Daha fazla bilgi edinin. Tamam