İnsan çevirisi örneklerinden çeviri yapmayı öğrenmeye çalışıyor.
Profesyonel çevirmenler, işletmeler, web sayfaları ve erişimin serbest olduğu çeviri havuzlarından.
Крепость с пятью башнямиname
name
Son Güncelleme: 2011-10-23
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
Он дает утомленному силу, и изнемогшему дарует крепость.
takati olmayanın kudretini artırır.
Son Güncelleme: 2012-05-05
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
Господь – твердыня моя и крепость моя и избавитель мой.
Şöyle dedi: ‹‹rab benim kayam, sığınağım, kurtarıcımdır,
Son Güncelleme: 2012-05-05
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
Он укрепляет опустошителя против сильного, и опустошитель входит в крепость.
surlu kenti yerle bir eder.
Son Güncelleme: 2012-05-05
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
А на другой день, предоставив конным идти с ним, возвратились в крепость.
ertesi gün, atlıları pavlusla birlikte yola devam etmek üzere bırakarak kaleye döndüler.
Son Güncelleme: 2012-05-05
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
Мудрый входит в город сильных и ниспровергает крепость, на которуюони надеялись.
güvendikleri kaleyi yıkar.
Son Güncelleme: 2012-05-05
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
И изолью ярость Мою на Син, крепость Египта, и истреблю многолюдие в Но.
kalabalık no halkına son vereceğim.
Son Güncelleme: 2012-05-05
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
И устроил себе Тир крепость, накопил серебра, как пыли, и золота, как уличной грязи.
ve sokaktaki çamur kadar altın biriktirdi.
Son Güncelleme: 2012-05-05
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
И сказали жители Иевуса Давиду: не войдешь сюда. Но Давид взял крепость Сион; это город Давидов.
davuta, ‹‹sen buraya giremezsin›› dediler. ne var ki, davut siyon kalesini, davut kentini ele geçirdi.
Son Güncelleme: 2012-05-05
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
и чтобы ты не сказал в сердце твоем: „моя сила и крепость руки моей приобрели мне богатство сие",
‹bu serveti toplayan kendi yeteneğimiz, güçlü elimizdir› diye düşünebilirsiniz.
Son Güncelleme: 2012-05-05
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
Uyarı: Görünmez HTML biçimlendirmesi içeriyor
В народе одни кричали одно, а другие другое. Он же, не могши по причине смятения узнать ничего верного, повелел вести его в крепость.
kalabalıktakilerin her biri ayrı bir şey bağırıyordu. kargaşalıktan ötürü kesin bilgi edinemeyen komutan, pavlusun kaleye götürülmesini buyurdu.
Son Güncelleme: 2012-05-05
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
Господь сотрет препирающихся с Ним; с небес возгремит на них. Господь будет судить концы земли, и даст крепость царю Своему и вознесет рог помазанника Своего.
meshettiği kralın gücünü yükseltecek.››
Son Güncelleme: 2012-05-05
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
теперь прошу, послушайся и ты голоса рабы твоей: я предложу тебе кусок хлеба, поешь, и будет в тебе крепость, когда пойдешь в путь.
Şimdi lütfen kölenin söyleyeceğini dinle. İzin ver de, önüne biraz yemek koyayım. yoluna devam edecek gücün olması için yemek yemelisin.››
Son Güncelleme: 2012-05-05
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
говоря: аминь! благословение и слава, и премудрость и благодарение, и честь и сила и крепость Богу нашему вовеки веков! Аминь.
‹‹amin! Övgü, yücelik, bilgelik, Şükran, saygı, güç, kudret, sonsuzlara dek tanrımızın olsun! amin!››
Son Güncelleme: 2012-05-05
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
При входе в крепость Павел сказал тысяченачальнику: можно ли мне сказать тебе нечто? А тот сказал: ты знаешь по-гречески?
kaleden içeri girmek üzereyken pavlus komutana, ‹‹sana bir şey söyleyebilir miyim?›› dedi. komutan, ‹‹grekçe biliyor musun?›› dedi.
Son Güncelleme: 2012-05-05
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
А они [иудеи] (сами) думали, что их защитят их крепости от Аллаха (и что никто не победит их).
halbuki siz onların çıkacaklarını asla düşünemezdiniz.
Son Güncelleme: 2014-07-03
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite: