İnsan çevirisi örneklerinden çeviri yapmayı öğrenmeye çalışıyor.
Profesyonel çevirmenler, işletmeler, web sayfaları ve erişimin serbest olduğu çeviri havuzlarından.
strah i jama zadesi nas, pustoenje i zatiranje.
dehşet ve çukur, kırgın ve yıkım çıktı önümüze.››
Son Güncelleme: 2012-05-05
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
jer èega se bojah dodje na mene, i èega se straah zadesi me.
Çekindiğim başıma geldi.
Son Güncelleme: 2012-05-05
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
opomeni se, gospode, ta nas zadesi; pogledaj i vidi sramotu nau.
bak da utancımızı gör.
Son Güncelleme: 2012-05-05
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
ako i ovog odvedete od mene i zadesi ga kako zlo, svaliæete me starog u grob s tugom.
bunu da götürürseniz ve ona bir zarar gelirse, bu acıyla ak saçlı başımı ölüler diyarına götürürsünüz.›
Son Güncelleme: 2012-05-05
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
potom lee sa enom svojom, a ona zatrudne i rodi sina, i on mu nade ime verija, jer nesreæa zadesi dom njihov.
efrayim karısıyla yine yattı. kadın gebe kalıp bir oğul doğurdu. evinde talihsizlik var diye babası oğlana beria adını verdi.
Son Güncelleme: 2012-05-05
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
a jonatan mu reèe: boe saèuvaj; jer da doznam da je otac moj naumio zlo da te zadesi, zar ti ne bih javio?
yonatan, ‹‹olmaz öyle şey!›› diye yanıtladı, ‹‹babamın sana kötülük yapmaya karar verdiğini bilsem, sana söylemez miydim?››
Son Güncelleme: 2012-05-05
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
a tri prijatelja jovova èue za sve zlo koje ga zadesi, i dodjoe svaki iz svog mesta, elifas temanac i vildad suanin i sofar namaæanin, dogovorie se da dodju da ga poale i potee.
eyüpün üç dostu -temanlı elifaz, Şuahlı bildat, naamalı sofar- eyüpün başına gelen bunca kötülüğü duyunca kalkıp bir araya geldiler. acısını paylaşmak, onu avutmak için yanına gitmek üzere anlaştılar.
Son Güncelleme: 2012-05-05
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
kad nas zadesi kako zlo, maè osvetni ili pomor ili glad, staæemo pred ovim domom i pred tobom, jer je ime tvoje u ovom domu, i vapiæemo tebi u nevolji svojoj, uslii i izbavi.
‹başımıza bela, savaş, yargı, salgın hastalık, kıtlık gelirse, adının bulunduğu bu tapınağın ve senin önünde duracağız› dediler, ‹sıkıntıya düştüğümüzde sana yakaracağız, sen de duyup bizi kurtaracaksın.›
Son Güncelleme: 2012-05-05
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
opkolie me bolesti smrtne, i jadi pakleni zadesie me, naidjoh na tugu i muku;
sıkıntıya, acıya gömülmüştüm.
Son Güncelleme: 2012-05-05
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite: