İnsan çevirisi örneklerinden çeviri yapmayı öğrenmeye çalışıyor.
Profesyonel çevirmenler, işletmeler, web sayfaları ve erişimin serbest olduğu çeviri havuzlarından.
ve aşağıda, yeryüzündeki kralları cezalandıracak.
i stane se v ten den, navštíví hospodin vojsko vysoké na výsosti, též i krále zemské na zemi.
Son Güncelleme: 2012-05-05
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
rab sizi delilikle, körlükle, şaşkınlıkla cezalandıracak.
raní tě hospodin pominutím smyslu, slepotou a tupostí srdce,
Son Güncelleme: 2012-05-05
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
her şeyi yiyip bitiren ateş aleviyle seni cezalandıracak.
od hospodina zástupů navštíveno bude hromem a země třesením, a zvukem velikým, vichřicí a bouří a plamenem ohně sžírajícího.
Son Güncelleme: 2012-05-05
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
rab, mülk edinmek için gideceğiniz ülkede sizi yok edinceye dek salgın hastalıkla cezalandıracak.
dopustí hospodin, aby se přídržely tebe morní bolesti, až tě i vypléní z země, do níž se béřeš, abys ji dědičně opanoval.
Son Güncelleme: 2012-05-05
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
rab mısırlıları hastalıkla alabildiğine cezalandıracak, sonra iyileştirecek. rabbe yönelip yakaracaklar. rab de onları iyileştirecek.
a tak bíti bude hospodin egypt, aby zbije, uzdravil jej; nebo obrátí se k hospodinu, a on je vyslyší a uzdraví.
Son Güncelleme: 2012-05-05
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
yeruşalime karşı savaşan bütün halkları rab şu belayla cezalandıracak: daha sağken bedenleri, gözleri, dilleri çürüyecek.
tato pak bude rána, kterouž raní hospodin všecky národy, kteříž by bojovali proti jeruzalému: usuší tělo jednoho každého, stojícího na nohách svých, a oči jednoho každého usvadnou v děrách svých, a jazyk jednoho každého usvadne v ústech jejich.
Son Güncelleme: 2012-05-05
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
eğer allah, insanları yaptıkları işler yüzünden (hemen) cezalandıracak olsaydı, yeryüzünde hiçbir canlı bırakmazdı.
kdyby ztrestati chtěl bůh lidi za to, co zasloužili si, nenechal by na povrchu (země) ni jednoho živočicha!
Son Güncelleme: 2014-07-03
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
sonra yüksek sesle, ‹‹kenti cezalandıracak olanlar, ellerinde yok edici silahlarıyla buraya gelsin›› diye seslendiğini duydum.
potom zavolal hlasem velikým, tak že jsem slyšel, řka: přistupte hejtmané k tomuto městu, a jeden každý s zbrojí svou hubící v ruce své.
Son Güncelleme: 2012-05-05
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
veremle, sıtmayla, iltihapla, yakıcı sıcaklıkla, kuraklıkla, samyeliyle, küfle cezalandıracak. siz yok oluncaya dek bunlar sizi kovalayacak.
bíti tě bude hospodin souchotinami, zimnicí, pálivostí, horkem, mečem, suchem a rudou, a budou tě stíhati, až tě i zkazí.
Son Güncelleme: 2012-05-05
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
kral, Şimiye karşı sözlerini şöyle sürdürdü: ‹‹babam davuta yaptığın bütün kötülükleri çok iyi biliyorsun. bu yaptıklarından dolayı rab seni cezalandıracak.
Řekl také král k semei: ty víš všecko zlé, kteréhož povědomo jest srdce tvé, co jsi učinil davidovi otci mému, ale hospodin uvedl zase to tvé zlé na hlavu tvou.
Son Güncelleme: 2012-05-05
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
eğer seni yalanlıyorlarsa, senden önceki elçiler de yalanlanmıştır. bütün işler allah'a döndürülecek(ve allah, herkesi yaptığıyle cezalandıracak)tır.
a nazývají-li tě lhářem, věz, že lháři nazýváni byli proroci před tebou: a k bohu navráceny budou (všechny) věci.
Son Güncelleme: 2014-07-03
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
‹‹ama yetmiş yıl dolunca›› diyor rab, ‹‹suçları yüzünden babil kralıyla ulusunu, kildan ülkesini cezalandıracak, sonsuz bir viranelik haline getireceğim.
potom pak po vyplnění sedmdesáti let trestati budu na králi babylonském a na tom národu, dí hospodin, nepravost jejich, totiž na zemi kaldejské, tak že obrátím ji v pustiny věčné.
Son Güncelleme: 2012-05-05
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
"kafirleri ise dünyada ve ahirette şiddetli bir şekilde cezalandıracağım; yardımcıları da olmayacak."
a ty, kdož neuvěřili, potrestám trestem přísným na tomto i na onom světě a nebudou mít žádné pomocníky,
Son Güncelleme: 2014-07-03
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
Uyarı: Görünmez HTML biçimlendirmesi içeriyor