Şunu aradınız:: nöbet (Türkçe - Çekçe)

İnsan katkıları

Profesyonel çevirmenler, işletmeler, web sayfaları ve erişimin serbest olduğu çeviri havuzlarından.

Çeviri ekle

Türkçe

Çekçe

Bilgi

Türkçe

nöbet

Çekçe

hlídka

Son Güncelleme: 2009-07-01
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:

Referans: Translated.com

Türkçe

kabri başında nöbet tutulur.

Çekçe

a však i on k hrobu vyprovozen bude, a tam zůstane.

Son Güncelleme: 2012-05-05
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:

Referans: Translated.com

Türkçe

sonra oturup yanında nöbet tuttular.

Çekçe

a sedíce, ostříhali ho tu.

Son Güncelleme: 2012-05-05
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:

Referans: Translated.com

Türkçe

her gece yerimde nöbet tutuyorum›› diye bağırdı,

Çekçe

a volal jako lev: jáť, pane můj, stojím na stráži ustavičně ve dne, nýbrž na stráži své já stávám v každičkou noc.

Son Güncelleme: 2012-05-05
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:

Referans: Translated.com

Türkçe

oğullarıyla birlikte rabbin tapınağının, yani Çadırın kapılarında nöbet tutarlardı.

Çekçe

aby oni i synové jejich byli při branách domu hospodinova, v domě stánku po strážích.

Son Güncelleme: 2012-05-05
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:

Referans: Translated.com

Türkçe

buluşma Çadırının kapısında meşelemya oğlu zekeriya nöbet tutardı. de geçmektedir.

Çekçe

zachariáš pak syn meselemiášův vrátným byl u dveří stánku úmluvy.

Son Güncelleme: 2012-05-05
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:

Referans: Translated.com

Türkçe

oysa onlar yardım edemezler, ancak kendileri o tanrılara koruyuculuk için nöbet beklerler.

Çekçe

(tato) nejsou s to, aby pomohla jim: a oni jsou jen vojem (pro ně) pohotovým.

Son Güncelleme: 2014-07-03
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:

Referans: Translated.com

Türkçe

İşte böyle çalışıyorduk. yarımız gün doğumundan yıldızlar görünene kadar mızraklarla nöbet tutuyordu.

Çekçe

a tak my dělali jsme dílo, a polovice jich držela kopí od svitání až do soumraku.

Son Güncelleme: 2012-05-05
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:

Referans: Translated.com

Türkçe

nöbetçiler dört yanda -doğuda, batıda, kuzeyde ve güneyde- nöbet tutardı.

Çekçe

po čtyřech stranách byli vrátní, k východu, k západu, k půlnoci a ku poledni.

Son Güncelleme: 2012-05-05
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:

Referans: Translated.com

Türkçe

oysa onlara yardım edemezler; hatta tam tersine kendileri onları korumak için nöbet bekleyen askerlerdir.

Çekçe

(tato) nejsou s to, aby pomohla jim: a oni jsou jen vojem (pro ně) pohotovým.

Son Güncelleme: 2014-07-03
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:

Referans: Translated.com

Türkçe

tapınak kapı nöbetçileri: kapılarda akkuv, talmon ve kardeşleri nöbet tutardı. toplam 172 kişiydiler.

Çekçe

z vrátných: akkub, talmon a bratří jejich, strážní u bran, sto sedmdesát a dva.

Son Güncelleme: 2012-05-05
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:

Referans: Translated.com

Türkçe

mattanya, bakbukya, ovadya, meşullam, talmon ve akkuv kapılarda nöbet tutarak kapılara yakın ambarları korumakla görevliydiler.

Çekçe

mataniáš, bakbukiáš, abdiáš, mesullam, talmon, akkub, držící stráž vrátných při domu pokladů u bran.

Son Güncelleme: 2012-05-05
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:

Referans: Translated.com

Türkçe

sabredin, düşmanlarınıza karşı sebat gösterin, nöbet bekleşin, allah'dan gereğince korkun ki, kurtuluşa eresiniz.

Çekçe

buďte neochvějní a povzbuzujte se k neochvějnosti! buďte pevní a bojte se boha - snad budete blažení!

Son Güncelleme: 2014-07-03
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:

Referans: Translated.com

Türkçe

o günden sonra adamlarımın yarısı çalışırken öbür yarısı mızraklı, kalkanlı, yaylı ve zırhlı olarak nöbet tuttu. Önderler yahudalıların arkasında yer almıştı.

Çekçe

ale však od toho dne polovice služebníků mých dělali, a polovice jich držela kopí, pavézy a lučiště, a pancíře, a knížata stála za vší čeledí judskou.

Son Güncelleme: 2012-05-05
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:

Referans: Translated.com

Türkçe

sonra namaz kılmamış olan grup gelsin ve seninle birlikte namaza dursunlar, (namazı bitirmiş olan grup ise) silahlarını alıp nöbet tutsunlar.

Çekçe

pak nechť přijde druhá skupina, která se ještě nemodlila, a nechť modlí se s tebou; a nechť jsou ostražití a vezmou si zbraně své.

Son Güncelleme: 2014-07-03
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:

Referans: Translated.com

Türkçe

ey iman edenler! sabredin, düşmanlarınıza karşı sebat gösterin, nöbet bekleşin, allah'dan gereğince korkun ki, kurtuluşa eresiniz.

Çekçe

vy, kteří jste uvěřili, vyčkávejte trpělivě a předstihujte se v trpělivosti navzájem: buďte pevni a bojte se boha, aby dobře vedlo se vám.

Son Güncelleme: 2014-07-03
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:

Referans: Translated.com

Türkçe

ey iman sahipleri! sabredin, sabır yarışı yapın, nöbet tutarak savaşa hazırlıklı bulunun ve allah'tan sakının ki, kurtuluşa erebilesiniz.

Çekçe

vy, kteří jste uvěřili, vyčkávejte trpělivě a předstihujte se v trpělivosti navzájem: buďte pevni a bojte se boha, aby dobře vedlo se vám.

Son Güncelleme: 2014-07-03
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:

Referans: Translated.com

Türkçe

allah'ın rasulü (salih peygamber) onlara: "allah'ın devesini ve onun su nöbetini gözetin." demişti.

Çekçe

a pravil jim posel boží: "(nedotýkejte se) velbloudice boží a nechte ji napít!"

Son Güncelleme: 2014-07-03
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:

Referans: Translated.com
Uyarı: Görünmez HTML biçimlendirmesi içeriyor

Daha iyi çeviri için
7,739,308,389 insan katkısından yararlanın

Kullanıcılar yardım istiyor:



Deneyiminizi iyileştirmek için çerezleri kullanıyoruz. Bu siteyi ziyaret etmeye devam ederek çerezleri kullanmamızı kabul etmiş oluyorsunuz. Daha fazla bilgi edinin. Tamam