İnsan çevirisi örneklerinden çeviri yapmayı öğrenmeye çalışıyor.
Profesyonel çevirmenler, işletmeler, web sayfaları ve erişimin serbest olduğu çeviri havuzlarından.
& bitenleri aç/ kapat
××¦× ×¢××××ת ש××ש×××
Son Güncelleme: 2011-10-23
Kullanım Sıklığı: 2
Kalite:
Uyarı: Görünmez HTML biçimlendirmesi içeriyor
kral davut olup bitenleri duyunca çok öfkelendi.
והמלך דוד שמע את כל הדברים האלה ויחר לו מאד׃
Son Güncelleme: 2012-05-05
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
bütün bu olup bitenleri kendi aralarında konuşuyorlardı.
והם נדברו איש אל רעהו על כל הקרות האלה׃
Son Güncelleme: 2012-05-05
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
filistlilerin beş beyi olup bitenleri gördükten sonra aynı gün ekrona döndüler.
וחמשה סרני פלשתים ראו וישבו עקרון ביום ההוא׃
Son Güncelleme: 2012-05-05
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
sonra evine dönüp olup bitenleri arkadaşları hananyaya, mişaele, azaryaya anlattı.
אדין דניאל לביתה אזל ולחנניה מישאל ועזריה חברוהי מלתא הודע׃
Son Güncelleme: 2012-05-05
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
kendileri de yolda olup bitenleri ve ekmeği böldüğü zaman İsayı nasıl tanıdıklarını anlattılar.
ויספרו גם הם את אשר נעשה להם בדרך ואיך הכירהו בבציעת הלחם׃
Son Güncelleme: 2012-05-05
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
Öteki köleler, olanları görünce çok üzüldüler. efendilerine gidip bütün olup bitenleri anlattılar.
וחבריו העבדים ראו את הנעשה ויעצבו מאד ויבאו ויגידו לאדניהם את כל אשר נעשה׃
Son Güncelleme: 2012-05-05
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
olup bitenleri duyan hasor kralı yavin, madon kralı yovava, Şimron ve akşaf krallarına,
ויהי כשמע יבין מלך חצור וישלח אל יובב מלך מדון ואל מלך שמרון ואל מלך אכשף׃
Son Güncelleme: 2012-05-05
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
ama ertesi sabah naval ayılınca karısı ona olup bitenleri anlattı. İşte o an navalın kalbi sıkıştı ve felç oldu.
ויהי בבקר בצאת היין מנבל ותגד לו אשתו את הדברים האלה וימת לבו בקרבו והוא היה לאבן׃
Son Güncelleme: 2012-05-05
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
İsa onlarla birlikte yola çıkıp nasıraya döndü. onların sözünü dinlerdi. annesi bütün bu olup bitenleri yüreğinde sakladı.
וירד אתם ויבא אל נצרת ויכנע להם ואמו שמרה בלבה את כל הדברים האלה׃
Son Güncelleme: 2012-05-05
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
orada, olup bitenleri uzaktan izleyen birçok kadın vardı. bunlar, celileden İsanın ardından gelip ona hizmet etmişlerdi.
ותהיינה שם נשים רבות הראות מרחוק אשר הלכו אחרי ישוע מן הגליל לשרתו׃
Son Güncelleme: 2012-05-05
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
olup bitenleri uzaktan izleyen bazı kadınlar da vardı. aralarında mecdelli meryem, küçük yakup ile yosenin annesi meryem ve salome bulunuyordu.
וגם נשים היו שם ראות מרחוק ובתוכן גם מרים המגדלית ומרים אמו של יעקב הצעיר ושל יוסי ושלמית׃
Son Güncelleme: 2012-05-05
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
mordekay olup bitenleri öğrenince giysilerini yırttı, çula sarınıp başından aşağı kül döktü, yüksek sesle ve acıyla feryat ederek kent merkezine geldi.
ומרדכי ידע את כל אשר נעשה ויקרע מרדכי את בגדיו וילבש שק ואפר ויצא בתוך העיר ויזעק זעקה גדלה ומרה׃
Son Güncelleme: 2012-05-05
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
bunlardan adı kleopas olan ona, ‹‹yeruşalimde bulunup da bu günlerde orada olup bitenleri bilmeyen tek yabancı sen misin?›› diye karşılık verdi.
ויען האחד אשר שמו קליופס ויאמר אליו האתה לבדך גר בירושלים ואינך ידע את הקרת בה בימים האלה׃
Son Güncelleme: 2012-05-05
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
adam Şiloya vardığında, tanrının sandığı için yüreği titreyen eli, yol kenarında bir sandalyeye oturmuş, kaygıyla bekliyordu. adam kente girip olup bitenleri anlatınca, kenttekilerin tümü haykırdı.
ויבוא והנה עלי ישב על הכסא יך דרך מצפה כי היה לבו חרד על ארון האלהים והאיש בא להגיד בעיר ותזעק כל העיר׃
Son Güncelleme: 2012-05-05
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
aşdotlular olup bitenleri görünce, ‹‹İsrail tanrısının sandığı yanımızda kalmamalı; çünkü o bizi de, ilahımız dagonu da ağır bir biçimde cezalandırıyor›› dediler.
ויראו אנשי אשדוד כי כן ואמרו לא ישב ארון אלהי ישראל עמנו כי קשתה ידו עלינו ועל דגון אלהינו׃
Son Güncelleme: 2012-05-05
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
bu sırada yonatanla ahimaas eyn-rogelde kalıyorlardı. bir hizmetçi kız gidip onlara olup bitenleri haber veriyor, onlar da gidip duyduklarını kral davuta bildiriyorlardı. Çünkü kendileri kente girerken görünmeyi göze alamıyorlardı.
ויהונתן ואחימעץ עמדים בעין רגל והלכה השפחה והגידה להם והם ילכו והגידו למלך דוד כי לא יוכלו להראות לבוא העירה׃
Son Güncelleme: 2012-05-05
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
adamlar gittikten sonra, ahimaasla yonatan kuyudan çıktılar ve olup bitenleri bildirmek üzere kral davuta gittiler. ona, ‹‹haydi, hemen ırmağı geçin›› dediler, ‹‹Çünkü ahitofel size karşı böyle öğüt verdi.››
ויהי אחרי לכתם ויעלו מהבאר וילכו ויגדו למלך דוד ויאמרו אל דוד קומו ועברו מהרה את המים כי ככה יעץ עליכם אחיתפל׃
Son Güncelleme: 2012-05-05
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite: