İnsan çevirisi örneklerinden çeviri yapmayı öğrenmeye çalışıyor.
Profesyonel çevirmenler, işletmeler, web sayfaları ve erişimin serbest olduğu çeviri havuzlarından.
zekâtı verin.
¡dad el azaque!
Son Güncelleme: 2014-07-03
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
zekâtı vermek için faaliyettedir onlar.
que dan el azaque,
Son Güncelleme: 2014-07-03
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
namazı hakkıyla eda edin, zekâtı verin.
haced la azalá y dad el azaque.
Son Güncelleme: 2014-07-03
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
namazı/duayı yerine getirin, zekâtı verin.
haced la azalá y dad el azaque.
Son Güncelleme: 2014-07-03
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
halkına namazı ve zekâtı tavsiye ederdi. rabbinin râzı olduğu biri idi.
prescribía a su gente la azalá y el azaque, y fue bien visto de su señor.
Son Güncelleme: 2014-07-03
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
ben onu; sakınıp korunanlara, zekâtı verenlere, ayetlerimize inananlara yazacağım."
destinaré a ella a quienes teman a alá y den el azaque y a quienes crean en nuestros signos.
Son Güncelleme: 2014-07-03
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
Uyarı: Görünmez HTML biçimlendirmesi içeriyor
haydin namazı hakkıyla ifa edin, zekâtı verin ve allah’a sımsıkı bağlanın.
¡haced la azalá y, dad el azaque! ¡y aferraos a alá!
Son Güncelleme: 2014-07-03
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
namazı/duayı yerine getirin, zekâtı verin; rükû edenlerle birlikte rükû edin.
¡haced la azalá, dad el azaque e inclinaos con los que se inclinan!
Son Güncelleme: 2014-07-03
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
ailesine namazı/duayı, zekâtı emrederdi. rabbi katında hoşnutluk kazanmış bir kişiydi.
prescribía a su gente la azalá y el azaque, y fue bien visto de su señor.
Son Güncelleme: 2014-07-03
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
namazı hakkıyla ifa edin, zekâtı verin ve bir de allah’a güzel ödünç takdim edin!
¡haced un préstamo generoso a alá!
Son Güncelleme: 2014-07-03
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
namazı/duayı yerine getirin, zekâtı verin, allah'a ve resulüne itaat edin.
¡dad el azaque! ¡obedeced a alá y a su enviado!
Son Güncelleme: 2014-07-03
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
bunun ardından tövbe eder, namazı/duayı yerine getirir, zekâtı verirlerse, yollarını açın onların.
pero si se arrepienten, hacen la azalá y dan el azaque, entonces ¡dejadles en paz!
Son Güncelleme: 2014-07-03
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
bununla birlikte tövbe eder, namazı/duayı yerine getirir, zekâtı verirlerse, artık sizin, dinde kardeşlerinizdirler.
pero si se arrepienten, hacen la azalá y dan el azaque, entonces serán vuestros hermanos en religión.
Son Güncelleme: 2014-07-03
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
halbuki onlara, şirkten uzak olarak yalnız allah'a ibadet etmeleri, namazı hakkıyla ifâ etmeleri, zekâtı vermeleri emredilmişti.
pero no se les ordenó sino que sirvieran a dios, rindiéndole culto sincero comohanifes, que hicieran la azalá y dieran el azaque.
Son Güncelleme: 2014-07-03
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
kendilerine, "ellerinizi çekin, namazı/duayı yerine getirin, zekâtı verin!" denilenleri görmedin mi?
¿no has visto a aquéllos a quienes se dijo: «¡deponed las armas! ¡haced la azalá y dad el azaque!»?
Son Güncelleme: 2014-07-03
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
Uyarı: Görünmez HTML biçimlendirmesi içeriyor
"beni, bulunduğum her yerde kutsal ve bereketli kıldı. yaşadığım sürece bana namazı/duayı, zekâtı önerdi."
me ha bendecido dondequiera que me encuentre y me ha ordenado la azalá y el azaque mientras viva,
Son Güncelleme: 2014-07-03
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
Uyarı: Görünmez HTML biçimlendirmesi içeriyor
İman edip barışa/hayra yönelik değerler üreten, namazı/duayı yerine getiren, zekâtı verenler için rableri katında kendilerine özgü ödülleri vardır.
los que hayan creído y obrado bien, los que hayan hecho la azalá y dado el azaque tendrán su recompensa junto a su señor.
Son Güncelleme: 2014-07-03
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
baksana o kimselere ki, savaş zamanı değilken kendilerine: “savaşa sebebiyet vermeyin, namazı hakkıyla ifa edin, zekâtı verin!” denilmişti.
¿no has visto a aquéllos a quienes se dijo: «¡deponed las armas! ¡haced la azalá y dad el azaque!»?
Son Güncelleme: 2014-07-03
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
sizin gönül dostunuz allah'tır, o'nun resulüdür, bir de rükû eder bir halde namazı/duayı yerine getirip, zekâtı vererek iman edenlerdir.
sólo es vuestro amigo alá, su enviado y los creyentes, que hacen la azalá, dan el azaque y se inclinan.
Son Güncelleme: 2014-07-03
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite:
allah buyurdu ki: “İyi bilin ki ben sizinle beraberim.eğer siz namazı dikkatli bir şekilde tamtamına eda eder, zekâtı verir, resullerime iman eder, onlara sahip çıkar,allah rızası için gerekli yerlere harcayarak allah'a güzel bir tarzda ödünç verirseniz,ben elbette sizin kusurlarınızı örter ve elbette sizi içinden ırmaklar akan cennetlere yerleştiririm.ama kim bundan sonra nankörlük edip küfre saparsa, doğru yoldan sapmış, kendini zayi etmiş olur.”
si hacéis la azalá, dais el azaque, creéis en mis enviados y les auxiliáis, si hacéis un préstamo generoso a alá, he de borrar vuestras malas obras e introduciros en jardines por cuyos bajos fluyen arroyos. quien de vosotros, después de eso, no crea se habrá extraviado del camino recto».
Son Güncelleme: 2014-07-03
Kullanım Sıklığı: 1
Kalite: