Şunu aradınız:: bağışlanması (Türkçe - Portekizce)

Bağışlanması... imkansız.
Mas este homem é culpado de traição e sujeito à justiça militar e sem qualquer perdão.

-Günahlarının bağışlanması.
-O que? -Remissão de pecado.

Günahlarımızın bağışlanması için yalvaralım.
Pediremos perdão por nossos pecados.

Ya da günahların bağışlanması için.
Ou para se redimir.

Günahlarının bağışlanması affedilmeden geçer.
A absolvição vem através do perdão.

Onun için dua etmeliyiz. Bağışlanması için.
Temos de rezar por ela, para que seja perdoada.

Günahlarımın bağışlanması için hazır değilim.
Ainda não estou pronto para a minha absolvição.

Bunu da günahının bağışlanması için yapıyorsun.
Agora buscas a absolvição.

Bağışlanması için... dua ediyorum, ama olmuyor.
Tenho estado a rezar... para perdoar, mas não consigo.

Kumar borçları ve ihanetlerinin bağışlanması için.
Ele rezou para que as suas dívidas de jogo... e as suas infidelidades fossem perdoadas neste mesmo quarto.

Kumar borçları ve ihanetlerinin bağışlanması için.
Ele rezou para que as suas dívidas e infidelidades fossem perdoadas.

Tanrımızın annesi günahlarımızın bağışlanması için dua et.
Santa Maria, Mãe de Deus, rogai por nós, pecadores, agora e na hora da nossa morte. Ámen.

- Yoksullara bağışlanması için eşyalarını topluyordum sadece.
Estava a encaixotar as coisas dela para dar aos necessitados.

Geri kalanınızın bağışlanması için, o kurban edilmeli!
Ela será sacrificada, mas os restantes serão poupados.

Günahların bağışlanması, kendimize güç olarak geri döner.
Absolvição, a nossa capacidade de mudar.

Günahının bağışlanması için, dine bağlı olduğunu itiraf etmelisin.
Para encontrarem a absolvição, os fiéis devem confessar-se.

Günahlarının bağışlanması için, nicelerine dökülecek olandan. İmanın gizemi.
Pela remissão dos pecados... eis o mistério da Fé.

Sizden tek isteğim yaptığım şeyin günahının bağışlanması için dua etmeniz.
Apenas vos peço se podeis rezar por absolvição pelo que fiz.

Bunların bağışlanması durumunda artık günah için sunuya gerek yoktur.
Ora, onde há remissão destes, não há mais oferta pelo pecado.

"'Bu, yeni ahitle günahların bağışlanması uğruna dökülen kandır."'
"O sangue da nova e eterna aliança, fazei isto em memória de mim." "Mistério da fé."