您搜索了: kidnappers (英语 - 土耳其语)

计算机翻译

尝试学会如何从人工翻译例句找到译文。

English

Turkish

信息

English

kidnappers

Turkish

 

从: 机器翻译
建议更好的译文
质量:

人工翻译

来自专业的译者、企业、网页和免费的翻译库。

添加一条翻译

英语

土耳其语

信息

英语

tom knew who the kidnappers were.

土耳其语

tom çocuk hırsızlarının kim olduğunu biliyordu.

最后更新: 2014-02-01
使用频率: 1
质量:

英语

the kidnappers had demanded a ransom from his family.

土耳其语

fanos'u kaçıran kişiler ailesinden fidye talebinde bulunmuşlardı.

最后更新: 2012-04-07
使用频率: 1
质量:

英语

and now of the zetas and the traffickers and the criminals and the kidnappers ...

土耳其语

ve şimdi de, zeta ve uyuşturucu satıcıları ve suçluların...

最后更新: 2015-10-13
使用频率: 1
质量:

英语

there is no information available on whether the kidnappers received a ransom.

土耳其语

kaçıranların fidye isteyip istemedikleri konusunda bir bilgi verilmedi.

最后更新: 2012-04-07
使用频率: 1
质量:

英语

after the abductions, hayssam says the kidnappers contacted him, demanding ransom.

土耳其语

hayssam, adam kaçırma olayı sonrasında faillerin kendisini arayıp fidye istediklerini söylüyor.

最后更新: 2016-01-20
使用频率: 2
质量:

英语

they sent a message to the kidnappers: "if you want your ransom come and get it.

土耳其语

abilerini kaçıranlara bi mesaj yolladılar: "fidyenizi istiyorsanız, gelin alın.

最后更新: 2015-10-13
使用频率: 1
质量:

警告:包含不可见的HTML格式

英语

tom put together one million dollars in unmarked, used bills as the kidnappers had told him to do.

土耳其语

Çocuk hırsızlarının ona yapmasını söyledikleri gibi tom işaretlenmemiş, kullanılmış paralar halinde bir milyon dolar topladı.

最后更新: 2014-02-01
使用频率: 1
质量:

英语

a witness saw them being bundled into another vehicle, though the kidnappers later released the driver.

土耳其语

bir görgü tanığı ikilinin başka bir araca bindirildiğini görmesine karşın, failler daha sonra şoförü serbest bıraktılar.

最后更新: 2012-04-07
使用频率: 1
质量:

英语

shortly after the milonas abduction, kidnappers contacted his wife and told her the location of the businessman's car.

土耳其语

milonas'ın kaçırılmasından kısa bir süre sonra, kaçıranlar eşiyle temasa geçmiş ve işadamının arabasının bulunduğu yeri söylemişlerdi.

最后更新: 2012-04-07
使用频率: 1
质量:

英语

their parents don't know how to punish the perpetrators, and sometimes they are even ready to lynch the kidnappers.

土耳其语

bu kızların aileleri suçluların nasıl cezandırılması gerektiğini bilmiyorlar ve bazen kaçıranları linç etmeye hazırlar.

最后更新: 2016-02-24
使用频率: 1
质量:

英语

the spokeswoman also told reporters that romanian police had arrested a syrian-romanian businessman who claimed to have been contacted by the kidnappers.

土耳其语

basın mensuplarına konuşan yetkili, romen polisinin kaçırma olayının faillerinin kendisiyle temasta bulunduğunu iddia eden bir suriyeli- romen işadamını tutukladığını da kaydetti.

最后更新: 2012-04-07
使用频率: 1
质量:

英语

a spokesman for the nigerian special forces reported that the three oil workers were freed after a quick operation in port harcourt, which encountered only minimal resistance from the kidnappers.

土耳其语

nijerya Özel kuvvetler sözcüsü, üç petrol işçisinin harcourt limanı'nda düzenlenen ve fidyecilerin az bir direnişiyle karşılaşılan kısa bir operasyonla kurtarıldığını bildirdi.

最后更新: 2012-04-07
使用频率: 1
质量:

英语

authorities in bucharest asked the kidnappers to extend their deadline and approached the muslim clerics' association, a sunni muslim group in iraq, to help free the three.

土耳其语

bükreş makamları fidyecilerden süreyi uzatmalarını talep etmiş ve üçlünün serbest bırakılması için irak'ta faaliyet gösteren sünni müslüman bir grup olan müslüman din adamları derneği ile temasa geçmişlerdi.

最后更新: 2012-04-07
使用频率: 1
质量:

英语

only one out of 700 subjected to abduction files a lawsuit against the kidnappers, although the country's criminal code makes forceful bride-kidnapping punishable by three years in jail.

土耳其语

yasalara göre kız-kaçırma'ya üç yıl hapis cezası verilmesine rağmen, kaçırılmaya maruz kalan 700 mağdurdan sadece biri dava açıyor.

最后更新: 2016-02-24
使用频率: 1
质量:

英语

his brothers, benjamín and julián, got together with the rest of the community to think of the best course of action: to pay the ransom, to take up arms and go after the kidnappers or to ask the government for help.

土耳其语

kardeşleri benjamín ve julián, diğerleriyle bir araya gelip en doğru adımın ne olacağını düşündüler: fidyeyi ödemek, sonra silahlanıp kaçıranların peşine düşmek ya da hükümetten yardım istemek.

最后更新: 2015-10-13
使用频率: 1
质量:

英语

and you might remember the scene in which the kidnapper is pulled over by a police officer, is asked to show his driver's license and holds his wallet out with a 50-dollar bill extending at a slight angle out of the wallet.

土耳其语

araba içindeki suçlunun bir polis memuru tarafından kenara çekildiği sahneyi hatırlarsınız. polisin, ehliyetini göstermesini istediği sahnede 50 dollarlık bir banknot köşesinden hafifçe dışarı çıkmış bir şekilde cüzdanını dışarı uzatır bir şekilde cüzdanı dışarı uzatır,

最后更新: 2015-10-13
使用频率: 1
质量:

获取更好的翻译,从
7,773,106,185 条人工翻译中汲取

用户现在正在寻求帮助:



Cookie 讓我們提供服務。利用此服務即表示你同意我們使用Cookie。 更多資訊。 確認