您搜索了: slaughtered (英语 - 土耳其语)

but they slaughtered her.
ama deveyi yere yıkıp kestiler.

but they slaughtered her, and became full of remorse.
"sonunda onu (yine de) kestiler, ancak pişman oldular."

so they slaughtered her, but they could hardly do it.
"İşte şimdi gerçeği getirdin" deyip ineği boğazladılar; az daha yapmayacaklardı.

civil society activists are detained and slaughtered by isis.
sivil toplum eylemcileri isis tarafından mahkum edilip katlediliyor.

after almost failing to find it, they slaughtered the cow.
"İşte şimdi gerçeği getirdin" deyip ineği boğazladılar; az daha yapmayacaklardı.

and they slaughtered her, after they had been reluctant to do so.
"İşte şimdi gerçeği getirdin" deyip ineği boğazladılar; az daha yapmayacaklardı.

♫ the explorers slaughtered the braves. ♫ sweeney: horribly.
♫ gezginler yiğitleri mahvetti. ♫ sweeney: korkunç.

and they slaughtered them, used the fat throughout the winter for cooking.
kazları kesmişler, yağını kış boyunca yemeklerde kullamak için ayırmışlar.

between april and august, 1994, one million people were slaughtered.
1994 nisan ve ağustos arasında, bir milyon insan katledildi.

all cattle in the village of kosti where the outbreak was discovered have been slaughtered.
salgının ortaya çıktığı kosti köyündeki tüm hayvanlar telef edildi.

it behoveth not a prophet that he should have captives until he hath greatly slaughtered in the land.
bir peygamberin, dünyada zafer kazanıp küfrü zelil kılmadıkça, esirler edinip onları fidye karşılığında serbest bırakması uygun düşmez.siz dünya metâını istiyorsunuz.

cursed they shalt be, and wheresoever they are come upon they shall be seized and slaughtered all --
hepsi de lanetlenmiş olarak nerede ele geçirilirlerse, yakalanır ve mutlaka öldürülürler.

*petar brzica was an ustaša officer who, on the night of 29 august 1942, allegedly slaughtered over 1,360 people.
Çünkü petar brzica bir gece içinde (29 ağustos 1942) 1.360 sırp'ı srbosjekle kesebildi.

" they said, "now you have come with the truth." so they slaughtered her, but they could hardly do it.
"İşte şimdi gerçeği anlattın" dediler ve bunun üzerine (onu bulup) kestiler, ama az kalsın kesmeyeceklerdi.

the "colonia" of camulodunum (colchester) was destroyed, its inhabitants tortured, raped, and slaughtered, and petillius cerialis's legion routed.
bir roma kolonisi olan camulodunum (colchester) tahrip edildi ve petillius cerialis'in lejyonu bozguna uğradı.