Results for gusle translation from Serbian to Turkish

Computer translation

Trying to learn how to translate from the human translation examples.

Serbian

Turkish

Info

Serbian

gusle

Turkish

 

From: Machine Translation
Suggest a better translation
Quality:

Human contributions

From professional translators, enterprises, web pages and freely available translation repositories.

Add a translation

Serbian

Turkish

Info

Serbian

preni se psaltire i gusle, ustaæu rano.

Turkish

seheri ben uyandırayım!

Last Update: 2012-05-05
Usage Frequency: 1
Quality:

Serbian

gusle se moje pretvoriše u zapevku, i svirala moja u plaè.

Turkish

neyimin sesi ağlayanların sesine döndü.

Last Update: 2012-05-05
Usage Frequency: 1
Quality:

Serbian

podignite pesme, dajte bubanj, slatke gusle sa psaltirom.

Turkish

tatlı sesli lir ve çenk çınlatın.

Last Update: 2012-05-05
Usage Frequency: 1
Quality:

Serbian

hvalite ga uz glas trubni, hvalite ga uz psaltir i gusle.

Turkish

Çenkle ve lirle ona övgüler sunun!

Last Update: 2012-05-05
Usage Frequency: 1
Quality:

Serbian

neka hvale ime njegovo poklikujuæi, u bubanj i gusle neka mu udaraju.

Turkish

tef ve lir çalarak onu ilahilerle övsünler!

Last Update: 2012-05-05
Usage Frequency: 1
Quality:

Serbian

zato utroba moja jeèi kao gusle za moavom, i srce moje za kir-eresom.

Turkish

kîr-hereset için içim sızlıyor.

Last Update: 2012-05-05
Usage Frequency: 1
Quality:

Serbian

probudi se, slavo moja, probudi se, psaltire i gusle; ustaæu rano.

Turkish

seheri ben uyandırayım!

Last Update: 2012-05-05
Usage Frequency: 1
Quality:

Serbian

prestaæe veselje uz bubnje, nestaæe graja onih koji se vesele, prestaæe veselje uz gusle.

Turkish

lirin coşkun sesi kesildi.

Last Update: 2012-05-05
Usage Frequency: 1
Quality:

Serbian

a matatija i elifel i mikmeja, i ovid-edom, i jeilo i azazija u gusle nisko.

Turkish

mattitya, elifelehu, mikneya, ovet-edom, yeiel, azazya sekiz telli lirle önderlik yapmak üzere seçildiler.

Last Update: 2012-05-05
Usage Frequency: 1
Quality:

Serbian

potom zli duh gospodnji napade saula kad sedjaše kod kuæe i držaše koplje u ruci, a david udaraše rukom o gusle.

Turkish

bir gün saul, mızrağı elinde evinde oturuyor, davut da lir çalıyordu. derken rabbin gönderdiği kötü bir ruh saulu yakaladı.

Last Update: 2012-05-05
Usage Frequency: 1
Quality:

Serbian

i èuh glas s neba kao glas voda mnogih, i kao glas groma velikog; i èuh glas gudaèa koji gudjahu u gusle svoje.

Turkish

gökten, gürül gürül akan suların sesini, güçlü gök gürlemesini andıran bir ses işittim. İşittiğim ses, lir çalanların çıkardığı sese benziyordu.

Last Update: 2012-05-05
Usage Frequency: 1
Quality:

Serbian

a david i sav narod izrailjem igrahu pred bogom iz sve snage pevajuæi i udarajuæi u gusle i u psaltire i u bubnje i u kimvale i trubeæi u trube.

Turkish

bu arada davutla bütün İsrail halkı da tanrının önünde lir, çenk, tef, zil ve borazanlar eşliğinde ezgiler okuyarak, var güçleriyle bu olayı kutluyorlardı.

Last Update: 2012-05-05
Usage Frequency: 1
Quality:

Serbian

i kuda god prodje palica pouzdana, kojom æe gospod navaliti na nj, biæe bubnji i gusle, i ratovima žestokim ratovaæe na njih.

Turkish

rab silahlarını savura savura onlarla savaşacak.

Last Update: 2012-05-05
Usage Frequency: 1
Quality:

Serbian

svi oni behu pod rukom oca svog pevajuæi u domu gospodnjem uz kimvale i psaltire i gusle, za službu u domu božijem, kako car naredjivaše asafu i jedutunu i emanu.

Turkish

bunların tümü babalarının sorumluluğu altında rab tanrının tapınağında hizmet etmek için zil, çenk ve lirler eşliğinde ezgi söylerdi. asaf, yedutun, heman kralın sorumluluğu altındaydı.

Last Update: 2012-05-05
Usage Frequency: 1
Quality:

Serbian

a david i sav dom izrailjev udarahu pred gospodom u svakojake sprave od drveta kedrovog, u gusle, u psaltire, u bubnje, u svirale i u kimvale.

Turkish

bu arada davutla bütün İsrail halkı da rabbin önünde lir, çenk, tef, çıngırak ve ziller eşliğinde ezgiler okuyarak var güçleriylefç bu olayı kutluyorlardı. eşliğinde ezgiler okuyarak var güçleriyle›› (bkz. septuaginta, kumran, 1ta.13:8), masoretik metin ‹‹Çam ağacından yapılmış her türlü çalgılar, lir, çenk, tef, çıngırak ve ziller çalarak››.

Last Update: 2012-05-05
Usage Frequency: 1
Quality:

Serbian

a kad se osveæivaše zid jerusalimski, tražiše levite po svim mestima njihovim da ih dovedu u jerusalim da se svrši posveæenje s veseljem, hvalom i pesmama uz kimvale, psaltire i gusle.

Turkish

yeruşalim surları tanrıya adanacağı zaman, nerede bir levili varsa aranıp bulundu ve yeruşalime getirildi. Çünkü surları sevinçle, şükranla, ezgilerle, zil, çenk ve lirlerle adamak istiyorlardı.

Last Update: 2012-05-05
Usage Frequency: 1
Quality:

Serbian

i odvoji david s vojvodama za službu sinove asafove i emanove i jedutunove, koji æe prorokovati uz gusle i psaltire i kimvale; i biše izmedju njih izbrojani ljudi za posao u svojoj službi:

Turkish

davutla ordu komutanları hizmet için asafın, hemanın, yedutunun bazı oğullarını ayırdılar. bunlar lir, çenk ve ziller eşliğinde peygamberlikte bulunacaklardı. bu göreve atananların listesi şuydu:

Last Update: 2012-05-05
Usage Frequency: 1
Quality:

Serbian

i videh kao stakleno more smešano s ognjem, i one što pobediše zver i ikonu njenu, i žig njen, i broj imena njenog, gde stoje na moru staklenom i imaju gusle božije;

Turkish

ateşle karışık camdan deniz gibi bir şey gördüm. canavara, heykeline ve adını simgeleyen sayıya karşı zafer kazananlar, ellerinde tanrının verdiği lirlerle cam denizin üzerinde durmuşlardı.

Last Update: 2012-05-05
Usage Frequency: 1
Quality:

Serbian

od jedutuna: šest sinova jedutunovih: gedalija i sorije i jesaija, asavija i matatija i simej pod rukom oca svog jedutuna, koji prorokovaše uz gusle hvaleæi i slaveæi gospoda;

Turkish

yedutunun oğullarından: gedalya, seri, yeşaya, Şimi, haşavya, mattitya. toplam altı kişiydi. lir eşliğinde peygamberlikte bulunan, rabbe şükür ve övgü sunan babaları yedutunun sorumluluğu altındaydılar.

Last Update: 2012-05-05
Usage Frequency: 1
Quality:

Serbian

a jedan izmedju sluga njegovih odgovori i reèe: evo, ja znam sina jeseja vitlejemca, koji ume dobro udarati u gusle, i hrabar je junak i ubojnik, i pametan je i lep, i gospod je s njim.

Turkish

hizmetkârlardan biri, ‹‹beytlehemli İşayın oğullarından birini gördüm›› dedi, ‹‹İyi lir çalar. Üstelik yürekli, güçlü bir savaşçıdır; akıllıca konuşur, yakışıklıdır. rab de onunladır.››

Last Update: 2012-05-05
Usage Frequency: 1
Quality:

Get a better translation with
7,749,117,791 human contributions

Users are now asking for help:



We use cookies to enhance your experience. By continuing to visit this site you agree to our use of cookies. Learn more. OK