Results for veniam translation from Latin to Turkish

non relinquam vos orfanos veniam ad vo
sizi öksüz bırakmayacağım, size geri döneceğim.

et ait illi iesus ego veniam et curabo eu
İsa, ‹‹gelip onu iyileştireceğim›› dedi.

confido autem in domino quoniam et ipse veniam ad vos cit
ben de yakında geleceğim, bu konuda rabbe güveniyorum.

ut veniam ad vos in gaudio per voluntatem dei et refrigerer vobiscu
Öyle ki, tanrının isteğiyle sevinçle yanınıza gelip sizlerle gönlümü ferahlatayım.

dixitque cain ad dominum maior est iniquitas mea quam ut veniam merea
kayin, ‹‹cezam kaldıramayacağım kadar ağır›› diye karşılık verdi,

quid vultis in virga veniam ad vos an in caritate et spiritu mansuetudini
ne istiyorsunuz? size sopayla mı geleyim, yoksa sevgi ve yumuşak bir ruhla mı?

et adhuc ibi te loquente cum rege ego veniam post te et conplebo sermones tuo
sen kralla konuşmanı bitirmeden ben içeri girip sözlerini doğrulayacağım.››

dicit ei iesus si sic eum volo manere donec veniam quid ad te tu me sequer
İsa, ‹‹ben gelinceye dek onun yaşamasını istiyorsam, bundan sana ne?›› dedi. ‹‹sen ardımdan gel!››

dicit ad eum mulier domine da mihi hanc aquam ut non sitiam neque veniam huc haurir
kadın, ‹‹efendim›› dedi, ‹‹bu suyu bana ver. böylece ne susayayım, ne de su çekmek için buraya kadar geleyim.››

veniam autem cito ad vos si dominus voluerit et cognoscam non sermonem eorum qui inflati sunt sed virtute
ama rab dilerse yakında yanınıza geleceğim. o zaman bu küstahların söylediklerini değil, güçlerinin ne olduğunu öğreneceğim.

sitivit anima mea ad deum *fortem; vivum quando veniam et parebo ante faciem de
hastalandığında sağlığa kavuşturur onu.

cui dixit revertens veniam ad te tempore isto vita comite et habebit filium sarra uxor tua quo audito sarra risit post ostium tabernacul
rab, ‹‹gelecek yıl bu zamanda kesinlikle yanına döneceğim›› dedi, ‹‹o zaman karın saranın bir oğlu olacak.›› sara rabbin arkasında, çadırın girişinde durmuş, dinliyordu.

in mente ergo habe qualiter acceperis et audieris et serva et paenitentiam age si ergo non vigilaveris veniam tamquam fur et nescies qua hora veniam ad t
bu nedenle neler aldığını, neler işittiğini anımsa. bunları yerine getir, tövbe et! eğer uyanmazsan, hırsız gibi geleceğim. hangi saatte geleceğimi hiç bilemeyeceksin.

ait ei dominus iam nunc veniam ad te in caligine nubis ut audiat me populus loquentem ad te et credat tibi in perpetuum nuntiavit ergo moses verba populi ad dominu
rab musaya, ‹‹sana koyu bir bulut içinde geleceğim›› dedi, ‹‹Öyle ki, seninle konuşurken halk işitsin ve her zaman sana güvensin.›› musa halkın söylediklerini rabbe iletti.

altare de terra facietis mihi et offeretis super eo holocausta et pacifica vestra oves vestras et boves in omni loco in quo memoria fuerit nominis mei veniam ad te et benedicam tib
benim için toprak bir sunak yapacaksınız. yakmalık ve esenlik sunularınızı, davarlarınızı, sığırlarınızı onun üzerinde sunacaksınız. adımı anımsattığım her yere gelip sizi kutsayacağım.